Ozan Arif geçmişine yakışacak bir şekilde uğurlanmıştı.
Ülkücü hareketin içinde onlarca ozanlar vardı, ondan önce ozanlığa başlayan büyüklerimiz vardı.
Bir Aşık Reyhani, Abdulvahap Kocaman, Aşık Feymani, Sümmani Hoca ve daha niceleri.
Bütün imkansızlıklara rağmen, bu insanlar aşıklık geleneklerini ayakta tutmaya çalıştılar.
Ozan Arif bu geleneğin bir sonraki temsilcilerinden oldu, Konya aşıklar bayramında üstüste birincilikleri vardı...
12 Eylül'den önce ülkenin tek kanalı olan TRT, bu atışma ve yarışmaları yayınlayarak güzel bir hizmet veriyordu.
Ozan Arif o yapılan yayınlarla milletin gözüne girmiş ve Ülkü Ocaklarının yıldız ozanı olmuştu.
Aşıklık ozanlık geleneğinden gelen biri, Ozan Arif; o günlerde sadece halk müziğinde gecelerde gördüğümüz Selahattin Erorhan, Seyit Al, Mürivet Kekilli'nin değil, sanat müziğinde gördüğümüz Necdet Tokatlıoğlu gibi, o dönemin popüler sanatçılarının hepsinin önüne geçmiş ve gecelerin sahneye son çıkan sanatçısı olmuştu.
Ozan Arif, Şehit Süleyman ÖZMEN'e yazdığı ağıtla hafızalardan çıkmayacak bir esere imza atmıştı, tıpkı ÖLMEZ BU HAREKET ÖLMEZ BU DAVA gibi.
Bir ülkenin kaderini nasıl bulunduğu coğrafyası belli ediyorsa Ozan Arif'in kaderini de yaşadığı hayatı şekillendirmişti.
Yurt dışı sürgünü artık onun kaderini çizmeye başlamıştı, zor zamanlar yani lideri ceza evinde, kadrolarının yarısı sürgün, yarısı toprağa verilmiş olan bir hareketin, yeniden ayağa kalkabilmesi yükünü gönüllü olarak üzerine almıştı.
Bizim zaman zaman şahidi olduğumuz Ozan Arif'in mücadelesi, ülkücü hareketi yeniden diriltme ve Türkeşsiz Türk milliyetçiliği yapmak isteyenlerle yaptığı olağanüstü mücadelesidir.
Ozan Arif aslında eşittir, Türk Federasyon'dur.
Nedenleri açık ve net.
Bir defa Türk Federasyon'un logosu Ozan Arif'e aittir.
Türk Federasyon 12 Eylül’den sonra yaşanan ayrılıklardan sonra maddi olarak çökmüştür, onun gecelerinde maddi ve manevi olarak ayağa kalkmıştır.
Ozan Arif 12 Eylül sonrası karşısındaki federasyon karşıtlığının had safhaya çıktığı zamanlarda, Türk Federasyon'a adeta set çekmiştir.
FEDERASYON YUVAMIZ, YÜRÜYECEK DAVAMIZ sözleri ona aittir.
Yıllarca beraber olduğu arkadaşlarıyla sırf Federasyon'un geleceği için yıllarca konuşmamıştır.
Ozan Arif'in cenazesinde şuna şahit oldum, ben de dahil son yıllarda görüşmediği insanlar veda için cenazedeydi.
Bu onun harekette yaptığı hizmetlerin ahde vefasıydı. O günlerde İbrahim Dülger'den sonra Ozan Arif’i kaybetmiştik. Bir dönemin belkide kapanmasının işareti oldu.
Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun, yıllarca beraber olduk, bizim onda hakkımız yok, inşallah o bize hakkını helal etmiştir.
Habib Yalçın