Edebiyatımızın az bilenen, ama tam bir deha olan şairi Emri’nin beyitinin şerhi
Beyit:
Küşte-i tîg-ı gam-ı aşk olduğumçün ey melek
Bir zümürrüd türbe yaptı üstüme çarh-ı felek
Çeviri:
Ey melek aşk derdinin kılıcıyla öldüğüm için
Dönen felek üzerime zümrütten bir türbe yaptı
1. Şerh:
Kıymetli kişiler öldüğü zaman kabirlerinin üzerine türbe yapılır. Aşk derdi yüce bir derttir. Bu dertten ölen şair kıymetlidir. Eski inançta dünya sabittir. Evren dünyanın etrafında döner. Bu dönüş neticesinde yıldız ve gezegenler yer değiştirir. Bunun sonucunda kader şekil alır. Çünkü insanlar astrolojiyle, burçlarla kaderin şekillendiğine inanır. Yani şairin kabrine türbeyi yapan kaderdir.
2. Şerh
Zümrüt kelimesi rengi sebebiyle gökyüzüne benzetilir. Zümrüt bir nevi gökyüzü demektir. Yani şair kendi türbesinin çatısını gökyüzü olarak görüyor.
3. Şerh
Zümrüt rengi icabı yılana benzetilir. Yılanın dolandığı zaman vücudu kat kat olur. Aynı zamanda felek yani gökyüzü de katmanlardan oluşur. Yani Emrî’nin üzerine yapılan zümrüt türbe gökyüzüyle aynı cinstendir. Aynı zamanda kaderle de aynı cinstendir. İlk mısrada ki aşk bahsi üzerinden gidersek eğer aşk bir kader işidir.
4. Şerh
İranlı tacirler zümrüt satmak için hurafeler uydururlardı. Bu hurafelerden biride zümrütün zehri iyileştirdiği ve yılanları kör ettiğidir. Yani zümrüt yılan gibi kötü gözle bakanın kör olduğu, ve koruyucu bir şeydir. Yani kader Emri’yi aşk derdiyle öldürerek onu kötülüklerden korumuştur. Belki de emrinin korunduğu kötüler kabirde ki yılan ve akreplerdir.
5. Şerh
Anka kuşu veya diğer adıyla Zümrüd i Anka isimli kuş Kaf Dağ’ında yaşar. Ve Kaf Dağ’ zümrütten yapılmıştır. Anka kuşu kanaatin ve erişilmezliğin sembolüdür. Gökyüzü rengini kah dağından almıştır. Şair kabrini Kaf Dağ’ına benzeterek kendini ulaşılmaz ve kanaatkar göstermiştir. Zira aşk yolunda ölmek hem kanaat ister, hem de zor ulaşılan bir mertebedir.
Başar Varol