Avrupa ve Asya arasında, karadan ticaret ve enerji akışı gerçekleştirmek sadece üç yolla mümkün: Rusya üzerinden, İran üzerinden ve Azerbaycan üzerinden. Batı’nın Moskova ve Tahran ile olan ilişkisi stabil sayılmaz. Bu nedenle yüzlerce milyar dolar değerindeki ticaret için uygun tek bir rota var. Bu rota küçük Hazar Denizi ülkesi üzerinden geçiyor.
Ermenistan’ın Azerbaycan topraklarının neredeyse beşte birini işgal ettiğini göz önüne alırsak, Avrupa ile Asya ticaretinin Azerbaycan’daki rotası sadece 95 kilometrelik dar bir bölgeye sıkışıyor. Azerbaycan’ın en büyük ikinci şehri olan Gence’nin ortasında yer alan bu dar koridora biz, “Gence Geçidi” adını veriyoruz. Rusya, Azerbaycan’ın rakibi Ermenistan’ı, 1980’nin sonu ve 1990’ların başındaki kanlı Dağlık Karabağ çatışmasındaki gibi tekrardan kışkırtma potansiyeline sahip. Rusya bu potansiyeliyle ‘geçit’ için tehdit oluşturuyor.
Avrupa’nın doğalgaz ve petrolde Rusya’ya olan bağımlılığını azalmasından Washington çıkar sağlar. Rusya’dan Almanya’ya giden Kuzey Akımı 2 boru hattı projesi, Avrupa’nın bu bağımlılığını olduğundan daha fazla artıracak gibi gözüküyor. Avrupa, doğalgaz ihtiyacının %40’ını Rusya’dan karşılıyor. Toplamda, Avrupa’da Rusya'dan yılda yaklaşık 200 milyar metreküp doğal gaz ithal ediliyor.
Rusya, enerji kaynaklarını, saldırganlık noktasında araç olarak kullanıyor. Bu nedenle Avrupa’nın Azerbaycan, Kazakistan veya Türkmenistan’dan aldığı her varil petrol ile her metre küp doğalgaz, Rusya’ya olan bağımlılığı azaltıyor. Şu an bölgede Gence’den geçerek İran ve Rusya’yı saf dışı bırakan üç büyük petrol ve doğalgaz boru hattı bulunuyor. İlk olarak Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattı, Azerbaycan ve Gürcistan üzerinden Türkiye’ye gelerek Akdeniz üzerinden dış dünyaya açılıyor. İkinci olarak ise Bakü-Supsa boru hattı sayesinde, Hazar Denizi’ndeki petrol, Gürcistan’da bulunan Supsa’dan geçerek Karadeniz üzerinden dış dünyaya açılıyor. Üçüncü hat olan Güney Kafkasya boru hattı ise, Azerbaycan’dan başlayarak Türkiye üzerinden İtalya ve Avrupa’nın geri kalan bölgelerine doğalgaz dağıtımını sağlıyor.
Güney Gaz Koridoru, Hazar bölgesindeki hayati önemde olan enerjinin Gence Geçidi’nden temin edilmesini sağlıyor. Bu alternatif hatlar, şu an enerji konusunda Rusya’ya neredeyse %100 bağlı olan Güneydoğu Avrupa için büyük bir rahatlık sağlayacak.
Ek olarak geçit, sadece doğalgaz ve petrol açısından Avrupa ile Asya’nın derinliklerini birbirine bağlamıyor. Ayrıca Gence Geçidi, Hazar bölgesi ile Batı Avrupa’nın, fiber optik kablo bağlantısını da sağlıyor. Avrupa’nın en büyük ikinci otoyolu olan E60, en batıda Fransa’nın Atlantik kıyısından Kırgızistan’ın İrkeştam bölgesine kadar yani Çin sınırına kadar uzanan bu yol da Güney Kafkasya'daki doğu-batı demiryolu bağlantısı gibi Gence şehrinden geçmektedir. Bu bağlantılar büyük önem taşıyor.
Afganistan’da devam etmekte olan mücadelede Gence Geçidi, ABD ve NATO birliklerinin ikmali için bölgede ne kadar önemli olduğunu ispatladı. Saldırıların en şiddetli olduğu dönemlerde ABD ordusu yiyecek, yakıt ve giysi gibi malzemelerin %33’ten fazlasını hava yoluyla veya kara üzerinden Gence Geçidi’nden temin etti.
Trump yönetimi, Afganistan stratejisinde Pakistan’a, Taliban ve Taliban’la ilişkili örgütlere destek vermemesi için baskı yapmayı kilit unsur olarak ele aldı. İslamabad’a yönelik olarak izlenen bu politika, ABD’nin Afganistan’daki ikmal zincirleri için önem arz eden Pakistan topraklarının kullanımını tehlikeye atma riski doğuruyor. İslamabad bir dönem ABD’nin ikmal hattını kesmişti. ABD güçleri, Taliban ile girdiği çatışmada 28 Pakistan askerini öldürünce Pakistan’daki ikmal hattı 8 ay boyunca ABD kullanımına kapatıldı. Gürcistan ve Azerbaycan’dan geçen Gence Geçidi’ni genişletmek, ABD’nin, Afganistan’daki askeri kaynaklarına erişim için Moskova ve İslamabad’a olan bağımlılığı azaltacaktır.
Bütün bunlar, Rusya’nın, Gence Geçidi’nin Batı tarafından kullanılmasını engellemek için her şeyi yapacağını gösteriyor. Rusya’nın Güney Kafkasya’ya nüfuz etme yollarından biri, donmuş çatışmalar adı verilen ihtilafları kullanmak – özellikle Dağlık Karabağ bölgesini. Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki Dağlık Karabağ anlaşmazlığı, 1988 yılında Azerbaycan bölgesinde kalmasına rağmen nüfus çoğunluğu Ermeni olan Karabağ bölgesinde Ermenilerin hak talep etmesiyle başladı. Tartışmalar, 30,000 kişinin öldüğü ve yüzbinlerce insanın iç göçe zorlandığı kanlı bir savaşla sona erdi. 1992’den beri, Ermeni güçleri ve Ermeni destekli gruplar, uluslararası kamuoyunun Azerbaycan’ın toprağı olarak tanıdığı toprakların yaklaşık %20’sini işgal etti. Azerbaycan’ın işgal edilen Dağlık Karabağ bölgesinin yanında işgal edilen bölgelerin arasında, bazı şehirlerin bir kısmıyla bazı şehirlerin tüm toprakları da yer alıyor.
Gence Geçidi’nden geçen ve Hazar enerjisini Avrupa’ya taşıyan petrol ve doğalgaz hatlarının çoğu, iki tarafın karşı karşıya geldiği Dağlık Karabağ çatışma hattının yakınında bulunuyor. Moskova, büyük bir saldırının boru hatlarındaki akımı tehdit edeceğini biliyor. Rusya’nın Ermenistan üzerindeki etkisini düşündüğümüzde, yeni çatışmaların ortaya çıkması uzun sürmeyecektir.
Batı’nın Ermenistan üstündeki baskısı görece sınırlı kalıyor. Geçtiğimiz ay (makale 2018 Mayıs ayında yayınlanmıştır), önceki Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan’ın ikinci görev süresinin sona ermesinin ardından iktidarda kalma konusundaki tartışmalı girişimi, kitlesel protestoları ateşledi ve ardından muhalefet lideri Nikol Paşinyan'ın iktidara gelmesiyle sonuçlandı. Yaşanan değişime rağmen, Ermenistan’ın ekonomi ve güvenlik politikası hala Rusya’nın hakimiyetinde. Tüm popülist söylemlere rağmen Paşinyan, Erivan’ın Moskova’ya olan güçlü sadakatini tekrardan onayladı.
Ermenistan’daki yaşanan olaylar Gürcistan’daki renkli devrimden veya 2014’te Ukrayna’daki olaylara çok benzemiyor. Paşinyan’ın başa geçmesini ilk tebrik eden liderin Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin olması bir rastlantı değil. Rusya Dağlık Karabağ anlaşmazlığındaki iki tarafa da silah satmasına rağmen, Rusya’nın desteği açık bir şekilde Ermenistan’dan yana. Bu yüzden kimse Ermenistan’dan, Batı’ya doğru bir eksen değişikliğini beklememeli.
Bu açıdan Erivan ve Moskova arasındaki güçlü bağlara bakıldığında, AB ve ABD, Avrasya topraklarının doğu ve batısındaki kritik ticaret, enerji ve ekonomi bağlantıları açısından Bakü’ye öncelik vermeli. Batı, Ermenistan ile yakın ilişkiler için çaba göstermeli, ancak Amerika Birleşik Devletleri bölgedeki stratejik önceliklerini belirlerken dikkatli ve gerçekçi olmalıdır. Ermenistan büyük ölçüde kaybedilmiş bir müttefiktir ve Azerbaycan tüm kusurlarına rağmen daha iyi bir seçenek olarak duruyor.
Gence Geçidi’ne erişimin sürdürülmesi, 2017 ABD Ulusal Güvenlik Stratejisinin ilk sayfasında ana hatlarıyla belirtildiği gibi “ilkeli realizm” in esasıdır. Azerbaycan hem Rusya hem de İran ile sınırı olan tek ülke olma özelliğine sahip. Ülkenin bağımsızlığını korumaya çalışırken Tahran, Moskova ve Washington arasında bir denge sağlamak, Azerbaycan liderleri için her zaman zor bir görev olmuştur. Ancak ABD-Ermenistan ilişkilerinin aksine, ABD-Azerbaycan ilişkileri, 1990'ların başından beri başta enerji iş birliği ardında da 11 Eylül 2001'den beri terörle mücadele olmak üzere birçok alanda gelişti. Azerbaycan son zamanlarda Afganistan'daki mücadeleye katkısını artırdı. Azerbaycan’ın Afganistan’daki asker sayısı, birçok NATO ülkesinden daha fazla asker sayısına denk geliyor. Zira Afganistan’da İspanya 8, Hollanda 100 ve Norveç 54 asker bulunurken Azerbaycan asker sayısını 120’ye çıkardı.
ABD ve Azerbaycan ilişkilerinde hala çatışma noktaları mevcut. İnsan hakları iki ülke arasındaki ilişkilerde önemli bir sorun oluştururken, son yıllarda çok sayıda yüksek profilli gazetecinin tutuklanması, Azerbaycan’daki basın özgürlüğünü tartışmalı hale getirmiştir.
Amerika Birleşik Devletleri, dünya çapındaki uluslararası ticaretin kesintisiz ve güvenli akışını sağlayan en önemli küresel güçtür. ABD ihracatı da dahil olmak üzere küresel ticaretin serbest akışı, yalnızca küresel ekonomiye değil, aynı zamanda ABD ekonomisine de büyük faydalar sağlıyor. Gence Geçidi, ABD’nin jeostratejik çıkarları açısından en öncelikli konusu olmalıdır.
Trump yönetiminin Ulusal Güvenlik Stratejisi, istikrarlı müttefiklerle iyi ilişkiler geliştirme ihtiyacını öne çıkarıyor. Bu özellikle Güney Kafkasya'da gereklidir. Bölgedeki gerilimin azalması, büyük önem arz eden enerjinin, iletişimin ve ticaret koridorlarının korunmasına yardımcı olacaktır.
Gence’nin ticaret ve ticaret kaynağı geçmişi, İpek Yolu’na kadar dayanmaktadır. Bugün bile, yeniden dirilen bir Rusya'yı, cesaretlendirilmiş bir İran'ı ve ekonomik olarak genişleyen bir Çin'i hesaba katan herhangi bir büyük strateji, bu 95 kilometrelik küçük geçidi hesaba katmalıdır.
Yazarlar: Luke Coffey & Efgan Nifti
Çeviren: İsmail Savuran
Coffey ve Nifti tarafından kaleme alınan 'Why the West Needs Azerbaijan' başlıklı yazı ilk olarak 28.05.2018 tarihinde Foreign Policy'de yayımlanmıştır.