Şimdiye kadar kendimi iyi gizlemiştim ama galiba deşifre oldum.
Orhun haber sitesi bütün ilişkilerimi ifşa etmiş. Artık ne varsa itiraf edeyim de belki iyi hâlden yırtarım.
Soruları tek tek yazayım, sonra özeleştirimi vereyim:
- MHP’yi bölüp parçalamak için kimlerden talimat aldın, kimlerle anlaştın?
- Kurtlar Vadisi’ndekine benzer bir mağarada Tutsiler, Hutular, Kızıl Tugaylar, Sandinistalar, Karayip korsanları ve Siyu kabilesinin ileri gelenleriyle buluştuk. Yapılan tartışmalardan sonra görev dağılımı yaptık. Bana MHP’yi bölme ve parçalama görevi verdiler. O gün bugündür uğraşıyordum, buraya kadarmış, sonunda yakalandım.
- Her fırsatta Cumhur İttifakı’na saldıran sen, Almanya Şansölyesi Merkel’den ne talep ettin?
- Türkiye’de ocaklarda horoz döğüşü yaptırmama kimse karışmıyordu. Almanya’da yasak olunca, dostum Merkel’den hiç olmazsa Ramazan aylarında gelir getirsin diye tombala oynatabilir miyim diye izin istedim. O da sağ olsun beni kırmadı. Hatta beni de ara sıra çağırın dedi. Biz tombala oynatırken polis basmasın diye Alman İstihbaratı da erketeye yatıyor.
- Bir yazında Ozan Arif Şirin’le tanışmanı şöyle anlatıyorsun; “Onunla ilk kez 90 yılında Almanya’da tanıştım. Enver Altaylı’nın işlettiği cafede…” İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu’nun dayısı, CIA destekli FETÖ’nün Karanlık İstihbarat adamı Enver Altaylı ile bu samimiyetin nereden ileri geliyor? Yoksa FETÖ ve Alman makamlarının talimatları sana Enver Altaylı üzerinden mi geliyor?
- O gün orada ülkücülerin tarihte hiç tanımadıkları şahıs olan Enver Altaylı’dan sabıka kaydını istemiştim. O da göstermeyince işkillenmeliydim aslında. Hata yaptım çok pişmanım. Yalnız FETÖ ve Alman makamlarının talimatları bana Enver Altaylı üzerinden gelmiyordu. Önceleri dumanla anlaşıyorduk. Posta kuşlarıyla talimat almışlığım da oldu. Sonra kredi kartına 12 taksitle alınabilen akıllı telefona geçtik.
- FETÖ’ye karşı tavır alamamanın ardında yoksa Enver Altaylı ve FETÖ bağlantıların mı var?
- Yok yok, yediğimiz maklubelerin hatırına tavır koyamadım. Ama bunu üstün zekâsıyla yakalayan ve beni insan içine çıkamayacak hale getiren, Hababam Sınıfı’nda bütün sınıf kopya çekerken, hiç kandırılamayacağını söyleyip duran Külyütmaz Necmigilleri tebrik ederim.
- HDP’nin oylarıyla bugün Başkanlık koltuğunda oturan Mansur Yavaş’tan aldığın para karşılığında ne yapacaktın?
- Mansur Bey’e çok kırgınım. Kandil’de pazarlık yaparken taahhüt ettiği paranın hepsini vermedi. Seçilince sözünü unuttu. O yüzden ben de su saatlerini okusunlar diye anlaştığımız teröristleri işe göndermiyorum. Bizim de prensiplerimiz var. Önce para gelecek sonra bakacağız. Buradan aracılığınızla Mansur Bey’e sesleniyorum: Sözünde dur. Yoksa Müge Anlı’ya çıkıp seni 80 milyona rezil edeceğim. Olmaz olsun böyle dostluk. Sana güveneceğime Dalton Kardeşler’le birleşip posta arabasını soysaydım daha iyiydi.
- Atila Kaya ve Harun Öztürk'ün yanı sıra ev arkadaşlığı yaptığın Alperen Ocakları Kurucu Genel Başkanı Servet Avcı'yla birlikte “Türk Milliyetçiliği ve Ülkücülüğü” yorumlama kisvesi altında Milliyetçi Ülkücü Hareketle ilgili hangi karanlık işlerin hesabını yapmaya çalışıyorsunuz?
-Haklısınız. Bu üçünün de gözü göz değil. Bunlarla yorum da yapılmaz, kisve de giyilmez. Karanlık iş yapalım derken yüzümüze gözümüze bulaştırdık. Maşallah cin gibisiniz, ensemizden yakaladınız. Daha önce kırmızı cıva, yılan zehri, define ve umre dolandırıcılığı işine girmiştik. Orada da çuvallamıştık. Buradan karanlık şebeke üyelerimize sesleniyorum: Biz yakalandık, siz kaçın kendinizi kurtarın. Ayrıca bir sırrımızı daha ifşa edeyim. Bu isimlere iki kişi daha ekleyin, altı kişi olsun. Böylece bizim şebekedeki 001’den 006’ya kadar bütün ajanları deşifre etmiş olursunuz. 007 kim diye sormayın. O zaten James Bond, onu biliyorsunuz.
- Ankara Kent Konseyi Başkanı ve Alperen Ocakları Eski Genel Başkanı Halil İbrahim Yılmaz, Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Danışmanı Servet Avcı, Başkan Özel Kalem Müdürü Yüksel Arslan ile birlikte belediyede çalışan MHP'ye gönül bağı ile bağlı Ülkücülere karşı yürütülen baskı, sindirme, yıldırma ve algı operasyonları ile Ülkücülerden intikam alma peşinde dolanmıyor musunuz?
- Allah iyiliğinizi versin. İzniniz olursa bu soruya gülmem bittikten sonra cevap verebilir miyim?
- MHP'ye ve Ülkücü Harekete bu kadar saldıran Almanya seni neden bu kadar destekliyor?
- Biz Birinci Dünya Savaşı’nda Almanların yanında savaşa girdik ya. Belki ondandır. Zaten Enver Paşa’ya da hürmetimizi biliyorlar. Vefalı adamlar neticede. Ayrıca ben bütün Dünya Kupası finallerinde Almanya’yı tutarım. Onlar da bana karşı boş değil tabii. Şu tarihi sözü duymamış olamazsınız: Suat Başaran yenildiğinde Almanlar da yenilmiş sayılır. Yani mevzu çok derin.
- BBP'nin kuruluş aşamasında MHP'de kaldığın halde BBP'li şahıslar ile ilişkini sürdürerek alttan alta hangi fitnenin hesabını yaptın?
- Evet, çok hesap yaptık. Bir üçgenin iç açılarının toplamının neden 180 derece olduğunu gizli gizli hesaplamaya çalıştık. İşin içinden çıkamayınca CIA’dan ve MOSSAD’dan yardım istedik. Kimseye söylemeyin ama hâlâ çalışıyoruz.
- MHP'de bulunduğunuz her dönemde "Fitne" ile anılan sizlerin “Kendinizi hareketin hafızası-Beyni” olarak lanse ederek Milliyetçi Ülkücü Harekette Hafıza bulanıklığına sebep olmaya çalışmanızdaki karanlık hesabınız nedir?
- Şahsen kendimi hafıza olarak lanse etmiş değilim ama hafıza bulanıklığıyla ilgili çalışmalar yapmışlığım vardır. Alternatif tıp alanında yoğunlaşmış bulunuyorum. Hafızaya iyi gelen besinlerle ilgili bilimsel çalışmalarım var. Badem, balık, üzüm, yaban mersini, yağsız süt ve yoğurt hafızaya çok iyi geliyor.
- MHP üzerine kapalı kapılar ardında yaptığınız karanlık hesapları aktif hale getirebilmek için Mansur Yavaş ve Ankara Büyükşehir Belediyesi’nden maddi ve lojistik kar sağlama amacında mısınız?
- Yeminle lafı ağzımdan aldınız. Bu söylediğiniz içimde bir yaradır. Maddi ve lojistik kar sağlama amacım var da Mansur Bey hiç oralı olmuyor. Allah rızası için bir tanıdığınız varsa, araya girer de yolumuzu bulmamıza yardımcı olursa sevinirim. Yoksa kuru kuruya karanlık hesap yapılmıyor. Olsa dükkan sizin.
- Ülkü Ocakları Genel Başkanı olduğunuz dönemde ekibinizde bulunan, ev arkadaşlığı da yaptığınız ve geçmişte Yeniçağ Gazetesinde köşe yazarlığı da yapan gerçek adı Cemal Fedakar olan ancak adını ve soyadını değiştirerek Adnan İslamoğulları olan kişi ile 40 Ambar sitesi üzerinden asimetrik bir oyun mu hedeflemektesiniz?
- Oldu olacak bir sırrı daha itiraf edeyim. Adnan İslamoğulları’nın gerçek ismi Abdürrezzak Feriştahgil’di. Sahte bal işine girdiği için polis tarafından aranmaya başlayınca Cemal Fedakar kimliğiyle dolaşmaya başlamıştı. 40 Ambar internet sitesi yıllardır faal değil ama o ambarda buğday, arpa, küspe, nohut, mercimek, fasulye gibi 40 ayrı ürünü stoklayıp karaborsa yapıyoruz. Buradan elde ettiğimiz gelirle olimpiyatlara katılıp asimetrik paralel branşında yarışmayı düşünüyoruz.
Suat Başaran