Sosyal bir hareketin zamanla farklı sebeplerle bölünmesi kaçınılmazdır. Dolayısıyla hareketin üzerinde yükseldiği fikir de farklı yorumlarla ayrışır, tarihin kaçınılmaz kuralıdır bu gerçek.
***
Ülkücülük, Türk milliyetçiliğinin Türkiye eksenli özel yorumudur ve bânisi merhum Başbuğumuz Alparslan Türkeş'tir. Bir siyasi hareket olarak tarih sahnesine MHP ile çıkan ülkücülüğün elbette MHP'den ayrı düşünülmesi zorlama bir yorum olurdu.
Esasen merhum Başbuğumuzun, "Ülkücülük MHP'de olur" sözü, bu gerçeğin ifadesiydi.
Başbuğ bunu söylerken kavramının felsefi karşılıklarından bahsetmemişti şüphesiz; siyasi hareket olarak kavramın bânisinin kendisi olduğunun altını çizmişti sadece...
***
Bugün geldiğimiz noktada, MHP yönetiminin birçok mirasını reddettiği Başbuğ'un bu sözüne sahip çıkması, kelimenin gerçek anlamıyla muhataplarıyla alay etmektir.
Alay etmektir, çünkü 'ülkücülüğün içini boşaltan’ ve MHP'yi ülkücü çizgiden uzaklaştıran -bize göre- bizzat kendileridir. Ve bugünün MHP yöneticilerinin ülkücülüğü bizden farklı yorumlamaları fikrin zamanla farklı yorumlarla ayrıştığının en açık örneklerinden biridir.
***
Evet! MHP yönetimi artık bizleri ne fikir ne de eylem noktasında temsil ediyor.
O zaman böyle düşünen ülkücülerin önünde iki yol kalıyor:
Ayrı bir siyasi yapılanma aramak veya MHP'nin -kendilerince- ihyası için kafa yormak...
(Bu noktada şunu da ifade etmek tutarlılık adına elzemdir: Kimileri de artık ülkücülüğün siyasetten uzaklaşması gerektiğini söyleyebilir ve bu da farklı bir kırılma olarak tartışmada yerini alır.)
***
Sonuç olarak ülkücülüğün MHP'nin hiyerarşisini aşması, MHP'de kalan arkadaşlarımızı öfkelendirmemelidir.
Şahsen, ülkücülerin farklı yapılara bürünmelerinin, ülkücü görüşün zayıfladığı anlamına gelmediğini düşünüyorum. Aksine fikriyatın çok geniş kitlelere ulaştığının göstergesidir bu durum.
Onun için "Ülkücülük MHP'de olur!" diyerek, ona buna sataşacak yerde, MHP'yi olabildiğince çok ülkücüyü içine alabilecek esnekliğe kavuşturmak için kafa yorulmalıdır.
Ayrıca şu iyice kafalara yerleşmelidir ki, sadece ülkücü fikriyat değil, Merhum Başbuğ'umuz da MHP'nin kurumsal yapısını çoktan aşarak, bütün Türk dünyasında bir ışık gibi parlamaktadır.
Değil MHP'nin bugünkü yöneticileri, kurulacak hiçbir teşkilat bunları inhisarına almayı başaramayacaktır.
Tarihin ve sosyolojinin kanunudur bu durum.
O zaman herkes yerine otursun ve kendi işine baksın!
Suat Başaran