Cinsellik, hayatımızın içinde yer alan ve her insan tarafından farklı gözle yorumlanan ilişkilerdir. Kimileri için vazgeçilmez, kimileri için beş dakikalık bir keyif, bazıları için hiç önemi olmayan bir durumdur. Hatta ünlü ressam Leonardo da Vinci "Yüz güzelliği olmasaydı cinsel organların ve cinselliğin gerçekten iğrenç olduğu hemen fark edilir, insan soyu tükenirdi" der. Cinsel yaşam, iyi ya da kötü herkes için var olan olgulardandır. Ancak her konuda olduğu gibi bu konuda da kontrolden çıkan ve hayatının göbeğine bunu alan insanlar mevcut. Sırf bu tutku sebebiyle suç işleyen, insan öldüren hatta ölülerle bile ilişkiye girenlerin hayatlarına biraz göz atınca dünyanın çivisi çıkmış diyebiliyorsunuz.
Daha önceki yazılarımızda konu edindiğimiz Andrew Urdiales bunlardan biriydi. Saygın bir askerdi, kibar bir adamdı. Daha doğrusu öyle olduğu sanılıyordu. Ancak yakalandığı gün sekiz kadını öldürdüğünü ve tecavüz ettiğini itiraf etti. Yakalanmasına neden olan şey ise elinden kaçırdığı Jennifer Asbenson’ın polise verdiği ifadeydi. Urdiales 2018 yılında hapishanede intihar etti ve öldü. Bir başka seri tecavüzcü olan Tony Graves kayıt altına alınmış 11 kadına cinsel istismarda bulundu. Kurbanlarına sessizce yaklaşan, adeta bir sevgili gibi konuşan ve tecavüz eden adam 26 yaşındaki genç doktora öğrencisi Shannon Schieber’ı boğuşma esnasında öldürünce yakayı ele verdi. İşte insanları suça sürükleyen bu bağımlılığa şimdi birlikte göz atacağız.
Nemfomani (Nymphomania, hypersexuality) ya da diğer adıyla hiperseksüalite aşırı cinsel istek olarak da bilinen davranışlardır. Diğer parafililer gibi dürtü kontrol bozukluğuna girmez. Hatta psikolojik bozukluk olduğu bile tartışmalıdır. Uzun yıllar boyunca bunun ciddi bir hastalık olduğu söylenegelmiştir. Ancak ABD’deki Psikiyatri Birliği DSM-5 de denilen ve psikiyatrik bozuklukların yer aldığı sınıflamaya nemfomaniyi dahil etmemiştir. Hiperseksüalite çok erken yaşlardan başlayabilen ve ileri yaşlarda bile görülen bir durumdur. Bu rahatsızlığa sahip olanlar sürekli olarak cinsellik düşünür, her şeyi buna yorar ve daima bununla ilgilenir. Özellikle kadınlarda görüldüğü, bu şekilde tanımlandığı için zamanla sadece kadınlardaki cinsel açlığa bu isim verilmiştir. Erkeklerdeki doyumsuzluk ise Satiriazis (Satiriasis) olarak adlandırıldı. Her ikisi de hiperseksüelliğin birer cinsi olarak kabul edilir. Hastalığın durumuna dair sizi epey şaşırtacak birkaç olaydan bahis açmakta fayda var.
İspanya’nın şirin bir bölgesi olan Mataró’da henüz 16 yaşındaki bir kıza tanı konuldu. 12 yaşındayken cinsel saldırıya uğrayan kız anksiyeteyle mücadele etmiş, 14 yaşında ilk ilişkisini yaşamış ve daha sonra bunun bağımlısı olmuştu. Haftada 1-2 olan cinselliği artık her gün yaşamak istiyor, günde 3-4 kez mastürbasyon yapıyordu. 16 yaşında ise partner bulmakta zorlanmadığı için mastürbasyonların yerini ilişkiler almıştı. Tedaviye alınan kız tamamen iyileşmedi ama önemli ölçüde normalleşti denilebilir. Yani bir nevi cinsel bağımlılık olarak sınıflandırılabilecek nemfomani tedavisi olmayan bir rahatsızlık değildir.
Nemfomani çoğunlukla psikolojik travmalar sonucunda ortaya çıkar. İstismar, dayak, bazı kafa travmaları, alkolizm ya da evlilik dışı ilişkinin toplum nezdinde yaygın olması etkiyi arttırır. Tedavi için poligaminin (çok eşlilik) yaygın olduğu bazı ülkelerde toplum tarafından yeniden evlenmek tavsiye edilebiliyor. Belki size ilginç gelecek, ilişki yaşayamayan bazı nemfomanlar sırf bir başkasının kendisine dokunmasını istediği için jinekoloji kliniklerini mesken tutabilir. Kadın orgazmı erkek orgazmından farklı olduğu ve toplum nezdinde de dile getirilmediği için nemfomanlar insanlara hep tuhaf gelmiştir. Ancak kademeli ve sık frekanslı orgazm sebebiyle nemfomaniye tutulan kadınların tedavi edilmesi erkek satiriasislerden daha zordur. Ancak tedavi maksadıyla yapılan tuhaf uygulamalar da yok değil. Bunlardan biri de kadın sünnetidir.
Uzun yıllar kadın sünnetinin kadının cinsel yönden sakatlanması için özellikle yapıldığı iddiası mevcuttu. Kadın Sünneti, çoğunlukla Pagan kökenlerden gelen ve ırk özelliklerine göre klitorisin (işeme bölgesinin üstündeki derili çıkıntı) kesilmesi prensibine dayanan bir yöntem. Elbette bu yöntemin de çeşitleri mevcut. Firavun sünneti de denen türde kadın bir kez sünnet edilmez. Her doğum sonrası tekrar sünnet işlemi uygulanır. Circassian yani beyaz kadınlarda uygulanmayan, esmer ve siyahi insanlarda sürekli yapılan işlem oldukça acılıdır. Ancak son dönemde özellikle Mısır, Arap coğrafyası ve Ön Asya’da yapılan çalışmalarda bunların doğru olmadığı ortaya çıktı. Bu konuda belki de en önemli kişi 2021 yılında hayatını kaybeden Mısırlı yazar Neval Saadavi’ydi. Altı yaşında kadın sünneti olan Saadavi bunun yanlış olduğunu düşünüyordu. Zamanla güçlenip zenginleşti ve bu konu üzerine eğildi. Sünnetli kadınları yanında işe aldı, bu durumun düzeltilmesi için elinden geleni yaptı. Çalışmaları Mısır çapında yayılınca bu defa da İslam dünyası ayağa kalktı. El-Ezher şeyhi kadın sünnetinin İslam’da olmadığını ve asla uygulanmaması gerektiğini belirten fetvayı verince herkes derin bir nefes aldı. Devlet eliyle uygulanmamasına karşın örfi olarak bazı toplumlarda hâlen kadın sünneti uygulanmaya devam ediliyor. Elbette nemfomaninin önüne kadın sünneti ile geçmek tek yöntem değil. Nemfomani ile mücadelede tıbbi olarak bile tuhaf tedaviler öneriliyor. Soğuk su ile lavman yaptıran doktorlardan tutun sülük yapıştıran, bölgeyi jiletle kanatan yahut klitorisini kestiren, vajinal dokuya hasar veren çok sayıda insan var. Yani nemfomaninin pek de özenilecek ya da gülünüp geçilecek bir hadise olmadığı aşikâr.
Seks bağımlılığı da çoğunlukla nemfomaniden kaynaklanır. Belki de ummazsınız ama seksen yaşında bir kadın bile sürekli olarak cinsel ilişki yaşamayı arzu edebilir. Belli bir yaşın üzerindeki kadınlarda menopoz sonrası hormonal durumun değişmesine bağlı olarak cinsel ilgi azalır. Ancak bazı kadınlarda hormon üretimi değişmez ya da tersi yönde artış gözlemlenebilir. Buna bağlı olarak yumurta üretimi bitse de cinsel arzu devam eder. Artık doğru mu diyordu espri mi yapıyordu bilinmez söz yazarı ve şair rahmetli Aysel Gürel de bunlardan biriydi. Östrojen seviyesinin hâlen önemli miktarda yüksek olduğunu belirtmişti. Yaşamının son yıllarına kadar aşk yaşamaya devam etti. Bu arada Aysel Gürel’in adını da anmışken bir konuda tekrar hakkını teslim etmek gerekiyor. Deli kisvesiyle ülkemiz kadınlarının özgür ve haklarından haberdar yaşamasına çok önemli katkılar sunduğunu da unutmamak gerekir.
Nemfomaninin işlendiği filmlerin başında Nymphomaniac isimli erotik sanat filmi gelir. Bu çalışma daha önce çekilmiş olan korku-sanat türündeki Antichrist ve kıyamet senaryosu içeren dram-sanat türündeki Melancholia filmlerinin devamı olarak çıktı. Kendisine nemfoman teşhisi konulan Joe bir gün sokakta dövülmüş, baygın halde yatarken bulunur. Kadını alıp evine götüren Seligman iyileşmesine yardımcı olur. Kendisine sürekli olarak şehvetle bakan ve niyetini de belli eden kadına aynı şekilde yaklaşmak istemez. Onun hayat hikayesini dinlemeye başlar. Kadın geçmiş tüm tecrübelerini anlatırken hayatı ve yaptığı sporlar ile bağlantı kurar. Seligman’ın müziğe ve yapay sineklerle balık avcılığına olan atıfları ile bir süre sonra bu seks bağımlısı kadının gerçek acıları ortaya çıkar. Kanserden ölen babasını, hastaneden korktuğu için onu bir gün bile ziyarete gelemeyen annesini hatırlar. Seligman’la geçirdiği sürede gittikçe bu duygudan uzaklaşır. Fakat Seligman kendisine bu kadar şeyi anlatan ve rahatladığını hisseden Joe’ya bir anda saldırır ve tecavüz etmeye çalışır. Joe ise adamı vurup eşyalarını alarak evden çıkar.
Başka yapımlar da nemfomaniye atıf yapar. Things Behind The Sun (Güneşin Ardındaki Şeyler) isimli drama filminde Owen isminde bir gencin kardeşi Dan ve kız arkadaşı Sherry’le yaşadıklarına değinilir. Owen kendi hâlinde yaşayan bir gençtir ve kardeşi Dan’in grubuyla birlikte işlediği suçları öğrendiğinde hayatı değişir. Bu grup çok sayıda toplu tecavüze kalkıştığı için bunları duymamak adına müziğin sesini olabildiğince açar. Ancak müziğin sesini sonuna kadar açtığı günlerden birinde röportaja gittiği arkadaşı Sherry’nin yan odada olduğunu yeni öğrenir. Bu durum onu iyiden iyiye rahatsız eder. Daha sonra kardeşi ile grubunun tecavüz ettiği 12 kadar mağduru bulur ve onların aleyhine şahitlik yapmalarını sağlar. Bu süreçte Sherry’ye âşık olur. Film travmaları, istismarı ve nemfomaniyi öyle güzel işlemiştir ki adeta ödüle boğulur. Oldukça başarısız bir proje olarak hayata geçen Fransız yapımı Q da bu temayı işler. Babasını kaybeden genç bir kız, acısını unutmak maksadıyla sürekli olarak ilişkiye girdiği için iyiden iyiye tatminsizliğe sürüklenir. İyileşmek için gösterdiği çaba sonucunda başarılı da olur. Film verilmek istenen mesajın önüne geçen ve neredeyse porno film sayılabilecek kadar fazla sahne barındırması, amatör çekim tekniği ve ses sorunları sebebiyle eleştirmenler tarafından yerden yere vurulmuştur. Genellikle cinsel bağımlılık denilince akla gelen Fifty Shades of Grey (Grinin Elli Tonu) filminin bu konuyla alakası yoktur. Zira film tamamen sadomazoşizm üzerine kuruludur.
Şimdi gelelim nemfoman olup olmadığınız ihtimaline. Günde birkaç kez mastürbasyon yapan, sürekli olarak eşini ya da sevgilisini arzulayan herkese nemfoman demek güç. Eğer cinsel ilişki düşüncesi aklınızdan hiç çıkmıyor, her gördüğünüz nesne ya da olay size bunu çağrıştırıyorsa işte o zaman problem vardır diyebiliriz. Nemfomani birçok hastalıkla birlikte seyreder. Bunların başında obsesif kompulsif bozukluk (OKB) gelir. Bu nedenle rahatsızlığınız aslında birebir nemfomani de olmayabilir. Tedavi aşamasında uygulanacak her şey tamamen şahsidir ve doktor kontrolündedir.
Önümüzdeki yazıdan itibaren Tuhaf Suç Dosyaları serimize başlıyoruz. İlk yazımızda Güney Afrika şarabı eşliğinde yediği insan etine epey düşkün bir katil olan Alman bilgisayar teknisyeni Armin Meiwes’ın suç dosyasını raftan indiriyoruz.
Görüşmek dileğiyle.