Merhaba.
Bugüne kadar içeriklerimizde bilimsel çalışma benzeri yazım tarzıyla sizlerle hemhâl olduk. Bu içerikte ise farklı olarak soru cevap şeklinde bir anlatım söz konusu olacak. Her satırında ilginizin artacağına emin olabilirsiniz. Haydi başlayalım.
Osman Gazi’nin adı Osman mıydı Ataman mıydı?
Büyük ihtimalle Osman’dı. Osmanlı Devleti’nin adı sandığımız gibi Osmanlı ismiyle bilinmiyordu. Resmi evraklarda ve saray erkanının ağzında Devlet-i Aliyye ismi kullanılıyordu. Osmanlı ismi daha çok yabancı kaynakların Lampir Ottoman söyleminden doğuyor. Zamanla bu durum değişiklik göstermiş yabancılar Lampir Turk demeye başlamış vatandaşlarımız da Türkiye ismini daha sık kullanmıştır. Yani ülkemizin adı cumhuriyet ilan edilmeden önce de Türkiye’ydi. Hatta dikkat ederseniz cumhuriyetin kuruluş ilan metninde de "Türkiye Devleti’nin şekl-i hükûmeti Cumhuriyet’tir" ibaresi bulunur. Yani bir devlet ilan edilmemiş aksine Türkiye’nin yönetim sistemi değişmişti. Bu arada Lampir Ottoman tabiri Osmanlı İmparatorluğu demektir. Bazı tarihçilerin tuhaf takıntılarından olan "Osmanlı devlettir, imparatorluk değildir" cümlesini yerle yeksan edecek bir kavramdır.
Osmanlı Devleti’nin Ankara Savaşı’nı kaybetmesinin sebebi ordu içerisindeki ihanet mi?
Hayır. Tek sebep bu değil. Ovanın yapısı, savaş esnasında iki tarafın atakları ve ordu yapıları göz önüne alındığında söylenecek tek şey kalıyor. Tabiri maruz görün ama Emir Timur Yıldırım Bayezid Han ile kedinin fareyle oynadığı gibi oynamıştır.
Fatih Sultan Mehmed’e İstanbul’u fethettiren hırs nasıl geldi?
Sultan Murad büyük oğlu vefat edince siyasetten el etek çekmeye karar vermişti. Yahut çok zayıf belki de uydurma bir iddia ama bazılarına göre devlet erkanını denemek istemişti. Bu nedenlerle tahttan çekildi ve yerine oğlu Şehzade Mehmed’i geçirdi. Fakat Edirne-Segedin Anlaşması’na uymayan haçlı kuvvetleri toplanıp Varna’ya doğru yürüyünce devlet erkanı telaşlandı. Sultan Murad’a "Eğer padişah isen devletimizi müdafaa etmek için gelin. Eğer padişah isem, sana emrediyorum. Derhal ordumuzun başına geçin ve emrime itaat edin" yazılı bir mektup gitti. Bu mektubu Sultan Mehmed’in yazdığı söylense de Çandarlı Halil Paşa’nın parmağı olduğu da sanılır. Sultan Murad Varna’da ölüm kalım savaşına girer ve neyse ki Osmanlı Devleti galip çıkar. Lakin Şehzade Mehmed yaşananları asla unutmaz. Zaten Yıldırım Bayezid döneminden beri İstanbul’un bir türlü fethedilememesi onun için takıntı hâline gelmişti. 6,5 yıl boyunca yerli yabancı ne kadar kuşatma ve fetih konulu kitap varsa okumuştu. 1451’de babası vefat edince tahta geçtiği zaman bu planlarını hayata geçirdi, yeni teknikler geliştirdi. Bu arada gemileri karadan yürütmesinin savaşa pek de katkısı olmadığını belirtmeden geçmeyelim. Çandarlı Halil Paşa’ya ne oldu derseniz ilk idam edilen sadrazam olarak tarihe geçti.
Kardeşini ilk katledenler kimlerdi?
Kardeşini ilk katleden padişah I. Murad’dır. Tahta yeni çıktığı zamanlarda kendisine isyan eden İbrahim ve Halil isimli iki kardeşini öldürtmüştü. Yıldırım Bayezid daha tahta çıkarken kardeşini boğdurdu. Fatih Sultan Mehmed kardeşi Şehzade Ahmed’i öldürtmüştü. III. Murad 5 kardeşini, III. Mehmed 19 kardeşini, Genç Osman Şehzade Mehmed’i katletti. IV. Murad da üç kardeşini boğdurdu.
Yavuz Sultan Selim babasını öldürdü mü?
Sultan Bayezid oğlu İstanbul önlerine geldiğinde olası bir karışıklığı önlemek için tahttan çekilme kararı verdi. Çünkü zamanında kardeşi Sultan Cem ile olan kavgalarının devleti düşürdüğü zor durumu biliyordu. Tahta geçen Şehzade Selim ise çok tedbirli ve acımasızdı. Babasını Dimetoka’ya sürdü ama geri gelmesinden endişe ediyordu. Sultan Bayezid zaten bir diğer şehzadesi vefat ettiği için tahtı bırakmak istiyordu ancak cebirle indirilmesi homurtuları arttırdı. Şehzade Selim bu durumun böyle gitmeyeceğini anladı ve tahta geçer geçmez ilk emri verdi. Sultan Bayezid Dimetoka’ya varamadan öldü. Tarihçilerin ekseriyeti sabık padişahın öldürüldüğü konusunda birleşti. Sonradan Sultan Selim çeşitli sancaklardaki kardeşlerini belli bahanelerle öldürdü ve tahtını sağlamlaştırdı.
Osmanlı Devleti’ne kahve ne zaman geldi? İlk kimler içti?
Şeyh Şazelî, kahve çekirdeklerini yiyen keçilerin yatıp yuvarlanmasını görünce "Bunun etkisi nedir acaba" diye kavurup içince kahve 12. yüzyıldan sonra yavaş yavaş yayılmaya başladı. Habeşistan’da yetişen kahve Yemen, Mekke ve Halep hattını izleyerek İstanbul’a geldi. Tahtakale civarında biri Şamlı biri de Halepli iki esnafın 1550’li yıllarda dükkân açmasıyla halka yayıldı. Lakin daha önce saraya girdiği ve içildiği tahmin ediliyor. O dönemde tahtta Sultan Süleyman, haremde de Hürrem Sultan’ın başta olduğunu düşünürseniz saray erkanını da tahmin edersiniz.
Kanuni Sultan Süleyman ile Hürrem Sultan nikah kıydığında Hafsa Valide Sultan ne tepki verdi?
Valide Sultan tepki veremezdi. Zira Ayşe Hafsa Sultan Mart 1534’te vefat etti. Nikah Haziran 1534’te gerçekleşti.
Şehzade Bayezid’i Şehzade Selim mi öldürdü?
Popüler kültürün tarihi tahrifine bir örnek de budur. Kazvin’den alınan Şehzade Bayezid Kanuni Sultan Süleyman’ın emriyle, çocuklarıyla birlikte boğduruldu. İsyan etmesi sebebiyle Sivas dışında Melik-i Acem yani İran Şehzadesi isimli türbeye defnedildi.
Hürrem Sultan’ın gerçek ölüm nedeni neydi?
Çoğu insan kulunç hastalığı diyor lakin muhtemelen kalp krizi. Hürrem Sultan bir müddet ağır hasta olarak yaşadı. Kulunç ağrıları çekti ve sıtma nöbetleri geçirdi. Zaten bir ölçüde özürlü olan oğlu Şehzade Cihangir’in ölümü sebebiyle epey üzgündü. Sonuç olarak hastalığı ağırlaştı ve doğal sebeplerle hayatını kaybetti.
II. Selim neden öldü?
Sultan Selim’in kadın kovalarken hamamda kayıp düştüğü iddiası yalandır. Saray için yapılan bir hamamın inşaatına bakmak için gittiği sırada başını vuran ve zaten hasta olan padişah uzun yaşamadı. İçkiyi yeni bıraktığı için zaten vücudu yeterince deforme olmuştu.
19 kardeşini boğduran Osmanlı Padişahı kim?
III. Mehmed. Annesi Safiye Sultan’ın etkisi altında kalan ve devlet içindeki rüşvet ağından habersiz olan Sultan Mehmed dönemi gerçekten çok acayiptir. Saray dışına sızan haberlerin haddi hesabı yoktur. Sultan Mehmed tahta çıktığında can korkusuyla aynı gece 19 kardeşinin boğdurulmasını istedi. Henüz çok küçük yaşlarda olan tüm erkek çocuklar öldürüldü. Bu olay insanları o kadar etkiledi ki I. Ahmed kardeşini katledemedi. III. Mehmed ölmesine birkaç ay kala oğlu Şehzade Mahmud’u da boğdurdu. Ne yazık ki taht ve can korkusu, annesi Safiye Sultan’ın etkisi ve Handan Sultan’ın Safiye Sultan ile ittifakı bir şehzadenin daha hayatına mal olmuştu.
Şehzade Mustafa’yı ölümden kurtaran ve padişah yapan kimdi?
Devlet ricali. Ne yazık ki bu mesele "Sultan Ahmed kardeşine kıyamadı" gibi komik bir iddia ile anlatılageliyor. Lakin Sultan Ahmed tahta çıktığında çocuğu yoktu, kardeşi de küçüktü. Hele bir de iki erkek birden çiçek hastalığına yakalanıp hanedan inkırazın eşiğine gelince devlet adamları araya girdiler. Handan Valide Sultan’a gittiler ve güçlükle ikna ettiler. En azından I. Ahmed’in çocuğu olana kadar müsaade istediler. Şehzade Mustafa’nın akli dengesinin yerinde olmaması, diğer şehzadelerin çok küçük olması, Handan Sultan’ın erken vefatı ve birden fazla şehzade anasının kavgaları sebebiyle Şehzade Mustafa öldürülmedi. Sultan Ahmed de erken yaşta vefat edince tahta çıkması beklenen Şehzade Osman’ı istemeyen devlet erkanı Şehzade Mustafa’yı tahta çıkardı. Tek sebep yaşı büyük şehzadenin daha aklı başında olabileceği fikriydi. Ama balıklara para atan, halka dil çıkaran ve saray kapılarını çalan bir padişahın devlet yönetemeyeceği çok açıktı.
Handan Sultan intihar etti mi?
Ne yazık ki diziler bazen olmayan hadiselerin gerçek sanılmasına yol açabiliyor. Muhteşem Yüzyıl: Kösem’de bu hatalardan epey var. Mesela Safiye Sultan’ın bir türlü Eski Saray’a gidememesi, Şehzade Mustafa’nın idamından neden vazgeçildiğinin farklı sebeplerle anlatılması, Sultan Ahmed’e darbe yapılması, Handan Sultan’ın olduğundan zayıf gösterilmesi, Kösem Sultan’ın daha başlarken diğer sultanlara kafa tutması gibi. Handan Sultan oğlu henüz 13 yaşında tahta çıktığı için oldukça güçlü bir Valide Sultan olarak hayatına başladı. 2 yıl yarı naip olarak devleti yönetti diyebiliriz. Erken vefatı nedeniyle tarihimizde çok yer bulamamıştır. Lakin doçe raporlarını okuduğunuzda ve bazı evrakları incelediğinizde günde 1000 altın almasının güçsüzlük göstergesi olmadığı kolayca anlaşılacaktır.
Genç Osman tecavüze uğradı mı?
Olasılıkla hayır. Bugün Sultan II. Osman’ın tecavüze uğrayıp uğramadığını tespit etmek imkânsıza yakın. Padişahın saraydan alınıp Yedikule Zindanları’na götürülüp boğulması bir günde gerçekleşmiştir. Ertesi gün sabah da haremde gizlice yıkanıp çabucak defnedilmiştir. Yani günler boyunca toplu tecavüz edildiği iddiaları yalandır. Zaten öldükten sonra kulağı ve burnu kesilmiş olan padişahın bedeni perişan vaziyetteydi.
En hırslı Valide Sultanlar kimlerdi?
İlk başta Kösem Sultan gelmekle birlikte aslında çok örneği yoktur. Hafsa Valide Sultan ile başlayan ve son güçlü sultanlardan olan Pertevniyal Sultan’dan sonra gelen iki güçsüz Valide Sultan’ı da sayarsanız hırslı, güçlü ve zengin Valide Sultanlar bir elin parmağını geçmez. Safiye Sultan bunların ilk örneğidir, Halime Sultan, Kösem Sultan ve Tarhan Sultan da diğerleridir. Güç açısından bakarsanız; Kösem, Tarhan, Handan ve Halime Sultan’lar çocukları adına devlet yönetebilmişlerdir.
Kösem Sultan’ın dairesi neden kan içinde kaldı?
Popüler kültürde Kösem Sultan’ın ölümü epey temiz anlatılır. Halbuki saray darbesi daha şiddetlidir. 2 Eylül 1651 gecesi saray muhafızları ile yeniçeriler arasında geçen kavga sonucu koşturarak gelenler Kösem Sultan’ı dairesinde bulamadılar. Dolabın kenarından kaftanının parçasını görünce orada olduğunu anladılar. Yaşlı kadın ile büyük bir mücadele oldu. Burnu kanayan ve üstü başı paramparça olan kadın son nefesini vermemek için direndi. Dairenin her yeri kan içinde kaldı. En son bir görevli kadını boğarken Kösem Sultan adamın parmağını ısırınca hançerin kabzasıyla kafasına vurdu. O esnada bayılan sultanı öldü zannederek kapının önüne attılar. Biraz sonra ayılan Kösem Sultan yaralı ve dermansız haliyle hareket ederken biri onu gördü ve perde kordonu ile boğdu. Saçıyla boğulduğu iddiası ise pek inanılacak bir hadise değildir.
Tarihimizdeki gerçek "Demir Leydi" kimdi?
Tarhan Sultan. Popüler kültürde ismi Turhan şeklinde yanlış telaffuz edilir. Kösem Sultan ölüp devlet başsız kalınca tüm işlere elini attı. Beş yıl boyunca savaşlarda kullanılan baruttan tutun saray harcamalarına kadar her şeyle ilgilendi. Neyse ki Köprülü Mehmed Paşa her şeyi devralıp Tarhan Sultan rahata erinceye kadar. Kösem Sultan’ın kötü ölümü yeni Valide Sultan’a ibret olmuştu. O günden sonra hiçbir devlet işine karışmadı.
Ağabeyinden sadece üç buçuk ay küçük doğduğu için 34 sene taht bekleyen padişah kimdi?
II. Süleyman. Ağabeyi IV. Mehmed’den yalnızda üç buçuk ay küçük olduğu için tam 34 yıl taht yolu gözledi. Padişah tahttan indirildiğinde ise zaten hasta olan Şehzade Süleyman istemeyerek de olsa tahta çıktı. O vaziyetteki adamı bir de sefere götürmeye kalkıştılar. Son seferinde adeta sedyeyle gezdirilen Sultan Süleyman etrafına kızıyor, bağırıyor ama kimse dinlemiyordu. Artık komaya giren padişahın bedeni daha fazla dayanamadı ve iki hafta sonra vefat etti.
Sultan III. Selim nasıl öldü?
Kabakçı Mustafa isyanı başkentin dört bir tarafını sarmıştı. Padişah III. Selim tahttan indirildi, IV. Mustafa tahta çıktı ve Şehzade Mahmud (II. Mahmud) tecrit altına alındı. Fakat Rusçuk ayanı Alemdar Mustafa Paşa III. Selim taraftarıydı. Padişahın bu şekilde tahttan indirilmesine gönlü razı olmadı. İstanbul’a geldiği anda korkuya kapılan IV. Mustafa uzun zamandır bitmiş olan kardeş katli adetine yine teslim oldu. İsyancılar III. Selim’in dairesini bastı ve direnen eski padişahı bir türlü boğamadı. Sonunda orada bulunan bir adam kılıcı aldığı gibi padişahın başına vurdu. Kafatası kırılan padişahın başı ortadan ikiye bölünmüştü. Sultan Selim oracıkta öldü. Şehzade Mahmud ise yanında bulunan harem görevlilerinin sıcak külü cellatların yüzüne fırlatmasıyla kurtuldu. Fakat son anda savrularak gelen hançer şehzadenin koluna saplanmıştı. Bu yüzden Sultan II. Mahmud hayatı boyunca kol sızısıyla yaşadı.
Felç geçirip diri diri gömülen padişah kim?
Sultan I. Mahmud. Cuma namazı dönüşü at sırtında ölen daha doğrusu öldüğü sanılan ardından da defnedilen ancak başında Kur’an-ı Kerim okumak için duran hafızın ses geldiği için saraya koştuğu I. Mahmud epey şanssız bir padişahtır. Hafız saraya gelip nefes nefese kapı ağasına durumu anlatmıştı. Ağalar huzura çıkıp padişah III. Osman’a bilgi vermişlerdi. Normalde beklenen, derhal sabık padişahın kurtarılmasıydı. Ancak yeni sultan tahtının sallantıya girmesi korkusuyla "Hafızın işini bitirin" emrini vermişti. Bir daha hafızı ne gören oldu ne de duyan…
Babasından tekme yiyen Osmanlı padişahı kimdi?
Sultan Abdülmecid. Babası II. Mahmud hasta yatağında veremle mücadele ederken birileri gelip oğlunun tahta göz diktiğini söylemişti. O sırada Şehzade Abdülmecid babasını ziyarete gelmiş ve ağlayarak ayaklarına yüz sürmeye kalktığı esnada Sultan Mahmud sinirlenmişti. Oğlunun yüzüne tekme atmış ve kovmuştu. Aradan çok zaman geçmeden de öldü.
Bir sonraki yazımızda Yarım Kalanlar serimize başlıyoruz. Daha önceki yazılarımızda konu edindiğimiz ya da konular içerisinde kısaca geçtiğimiz bazı mevzuları daha derinlemesine inceleyeceğiz. Zodyak Katili’nin sırlı dünyasına yeniden bakacak kardeş katli mevzusunu detaylıca işleyeceğiz. Özgür Dengiz gibi çok az görülen kanibalik eşcinsel seri katilin hayatına şöyle bir göz atacak Child Grooming’in ne denli tehlikeli bir durum olduğuna değineceğiz. Hele hele İzotop Analizleri’nde epey şaşıracağınıza eminim.
Görüşmek dileğiyle.