Güzel bir evlilik, herkesin olmasa bile ekseriyetin hayallerini süsler. Büyük salonlarda, bir sürü insanın gıptayla baktığı şaşaalı törenler hep bu hevesin birer sonucudur. Ancak esas sorunlar birkaç ay sonra baş göstermeye başlar. Birbirini neredeyse hiç tanımayan insanların zamanla astardan çıkıveren yüzleri ilişkiyi gerdikçe gerer. Evlilik içi özel hayat (privacy) kavramından bihaber insanlar sürekli eşlerinin nereye gittiğini, ne yiyip içtiğini düşünür ve adeta hayat arkadaşını kıskaca alır. Taraflar arasında en iyi ihtimalle kavga çıkar. Ancak işin daha ileri bir boyutu var; cinayet. İşte biz o kısma değineceğiz.
Eşini öldüren insanlara literatürde Maritisit denir. Maritisitler bunu türlü amaçlarla yapabilirler. Kıskandığı için öldürürler, şiddetten kurtulmak için öldürürler, psikolojik sebeplerle öldürdüğünün farkına bile varmadan öldürebilirler. Yani anlayacağınız skala epey geniştir. Eşlerini öldüren insanların belki de en tuhaf olanı bunu maddi kazanç sağlamak için yapanlardır. Bunu eğer bir kadın yapıyorsa Karadul, erkek yapıyorsa Mavi Sakal ismi verilir. Karadullar ya da mavi sakallar için bir yaşam döngüsüne dönüşen bu öldürme ritüelinin temel motivasyonu paradır. Bu insanlar önce zengin biriyle evlenirler. Âşık olduklarını söylerler ve böyle davranırlar. Zamanla ilişki hiç umulmadığı kadar iyi gider. Herkes şaşkınlık içindedir zira dışarıdan pek de uyumlu görünmeyen bu çiftin ilişkiyi sürdüremeyeceğini düşünmektedirler. Lakin bir gün hiç beklenmedik bir şekilde zengin taraf ölür. Tüm mal, mülk karadula ya da mavi sakala kalır. Mirası alan şahıs bu parayı bir güzel yer içer. Para bitmeye yaklaştığı zaman yeni bir kurban arar ve bulduktan sonra döngüyü devam ettirir.
Karadullar yani eşini öldüren kadınların ismi kanibalik (yamyam) bir hayvandan geliyor. Bir örümcek türü olan karadul çiftleşme sonrası erkek örümceği yer. Bundan yola çıkanlar kocasını katleden kadınlara bu adı verdiler. Karadul sayısı mavi sakal sayısından her zaman daha fazla olmuştur. Çünkü belli bir yaşın üzerindeki zengin erkekler kendisine âşık bir kadına fazlasıyla ihtiyaç duyarlar. Yaşlanmanın getirdiği yetersizlik duygusu da bunda çok etkilidir. Karşısında kendisini sevdiğini söyleyen ve bunu hiçbir şekilde maddiyata dönüştürmeyen hatta yeri geldiğinde hediyeler sunmaktan çekinmeyen bir kadın onlar için evlenilecek kadındır. Aslında ölümüyle son bulacak döngüye girdiğinin farkında bile değildir. İlk zamanlar gerçekten çok güzel geçer lakin birkaç ay sonra yatağında ağzından köpükler saçılarak zehirlendiğinde ya da hastane köşesinde yanlış insülin kullanımı sebebiyle son nefesini verirken kadın gelecek güzel günlerin hayalini kurmaktadır. Geçtiğimiz yazılarda cinayet süsü vererek eşini hapsettirmeye çalışan bir kadının hikâyesi sizlerle paylaşılmıştı. Aslında bu bildiğimiz tek örnek değil. Karadul vak’alarına birkaç örnek vererek konuyu biraz daha açmakta fayda var. En iyi bilinen örnek ise Mike Williams olayıdır.
Mike Williams adında, evine çocuğuna gayet bağlı, işinde gücünde bir adam her hafta yaptığı gibi 16 Aralık 2000 tarihinde ördek avına çıkmak için ABD’nin Florida eyaletinde bulunan Seminole Gölü’ne gitti. Ama gittiği avdan bir türlü dönmeyince telaşlananlar polise haber verdiler. Polis gittiği gölün kenarında Mike’ın arabasını park edilmiş halde buldu. Her zaman ava çıktığı tekne ise öylece kendi halinde savrulup duruyordu. Ceset arama çalışmaları için gölün neredeyse her yerine bakıldı fakat et parçasına bile rastlanmadı. Aradan altı ay geçtikten sonra Mike’ın ceketi ve botu gölgen çıkınca öldüğü ilan edildi. Mike’ın av esnasında dengesini kaybedip düştüğü ve aligatorlar (Alligator mississippiensis: Amerikan aligatoru, timsahgiller takımından bir hayvan) tarafından yendiği gibi bir senaryo üretildi. Mike’ın annesi asla bu iddialara inanmadı ve yıllar süren bir mücadelenin içine girdi.
2004 yılında dava tekrar açıldı ve bilirkişiler işin içine girdi. Mike’ın öldüğü tarihte aligatorlar beslenmiyordu. Çünkü kış zamanlarında uyku benzeri bir sürecin içine giriyorlar ve buzun tam altında dinlenme pozisyonunda yaşıyorlardı. Ayrıca bir timsahın koskoca bir adamı kemiklerine kadar yemesi imkânsıza yakındı. Fakat yine sonuç alınamadı. 2012 yılında mücadele sonuç verdi ve dava yeniden açıldı. Ancak bu defa hiç beklenmedik bir yerden suçlular baş gösterdi. Mike’ın eşi Denise Williams 2016 yılında polise teslim oldu. Olay bir karadul vak’asıydı. Denise 1997’den beri Brian Winchester isimli bir sigorta şirketi sahibine âşık olmuş ya da âşık olduğunu söylemişti. Mike’a apar topar hayat sigortası yaptırdı. Adamın ölmesi durumunda bir tomar para kazanabilecekti. Brian ise Denise’in kendisine âşık olduğunu düşünerek arkadaşı Mike ile gölete gitti ve botlarını giymesini bekledi. Mike’ı suya itti ama botlar sebebiyle adam batmadı. Kurtulamayacağını anlayınca adamı vurdu. Cenazeyi göletten çıkarıp yakın bir mevkiye, bataklığa gömdü. Yıllar sonra Denise Brian’dan ayrılmaya kalkınca olaylar patladı. Olayın çözülmesiyle polis motifin para olduğunu anca anlayabilmişti. Halbuki olay yerine ilk gelen ve tekneyi bulan, cesedi aligatorların yediğini söyleyen, Mike’a sigortayı yapan Brian’dı. Ölen adamın eşine müebbet, Winchester’a ise 20 yıl hapis cezası verildi.
Diğer karadul olayları ise bir kalemde sayabileceğimiz kadar çok. ABD’nin Utah eyaletinde yaşayan 33 yaşındaki Kouri Richins kocası Eric Richins’i ölümcül dozda fentanil ile zehirledi. Adam boğularak öldü ama olayların üstünü bir türlü kapatamadı. Polis tarafından alınan bilgisayarında son aramalar hayat sigortası ödemelerinin miktarı ve lüks hapishanelerdi. Bir diğer olay ise İngiltere’nin şirin şehri Hertfordshire’dan. William Taylor isimli zengin bir adam sorun yaşadığı eşi ile evini ayırdı, mart ayında da boşanma davası açtı. Ancak Angelina Taylor bu kadar kolay lokma olmadığını kanıtlamak niyetindeydi. Haziran ayında kaybolan adamdan sekiz ay boyunca haber alınamadı. Şubat 2019’da yanmış arabası, yakınlardaki bir bataklıkta da cesedi bulundu. Arabanın neredeyse her yerinden örnek alındı. Yabancı birinin DNA’sı tespit edilmişti, adı Paul Cannon’dı. Şöyle bir geçmişi araştırılınca WhatsApp mesajlarından çok tanıdık bir isme ulaşıldı. O da öldürülen adamın karısı Angelina Taylor’dı. Her iki kişiye de 22’şer yıl hapis cezası verildi. Peki neden müebbet hapis cezası değil diye sorarsanız İngiltere’de müebbet hapis cezası kolay kolay kimseye verilmiyor, verilse bile yaş haddinden erken tahliye ediliyor. En son 2023 yılının ağustos ayında 7 çocuğu öldüren, 6 çocuğu öldürmeye teşebbüs eden bir kadına müebbet hapis cezası verildi. Hastanede yaşanan cinayet olaylarına yeni yılda Şifa Dağıtan Katiller: Hastane Cinayetleri isimli yazımızda değineceğiz.
Mavi Sakallar ise karadullar kadar yaygın olmayan ama bir o kadar tehlikeli başka katil profilidir. Mavi sakal adını bir Fransız halk masalından alır. Farklı isimlerle benzer hikâyelerin anlatıldığı olayı kısaca özetleyelim. 6 karısı ölmüş Mavi Sakal lakaplı asilzade bir başka kızı beğenir. Evlendiği kıza oturduğu şatonun anahtarını bırakır ve zemindeki odaya girmemesini tembihler. Eve tanıdıklarını davet eden kadın merakına yenik düşüp mahzene indiğinde önceki ölen altı kadının cesediyle karşılaşır. Anahtarı yere düşürür ve kan bulaşan anahtarı silmesine karşın lekeyi bir türlü çıkaramaz. Eve gelen Mavi Sakal kadını karşısına alıp tam öldürecekken son bir dua hakkına saygı duyar. Kadın duayı bitirdiğinde kardeşleri çoktan eve ulaşmıştır ve Mavi Sakal’ı oracıkta öldürürler. Miras kadına kalır ve kadın önceki ölen altı maktulü defneder, hatıralarını yaşatır. Mavi Sakalların motivasyonu yine paradır. Ancak zengin ve yaşlı kadınlar erkeklere nazaran bu konuda daha dikkatlidirler. Birkaç örnek vererek mavi sakalların da giriştiği suçları anlatmakta fayda var.
Lewrance Larry isminde bir adam çok iyi bir diş hekimi olan Bianca Rudolph ile evlendi ve karısının soyadını aldı. 2016 yılında Zambiya’da çıktıkları safaride kadın pompalı bir tüfekle şüpheli bir şekilde vurularak öldü. Olay yeri inceleme ve sorgulamanın layıkıyla yapılması sonucu Lewrance tutuklandı ve hapse atıldı. Yakalanmasının en önemli sebebi eşi öldükten sonra 4,8 milyon dolar tutarındaki hayat sigortasını hesabına geçirmesi oldu. Herkesten gizlediği sevgilisi Lori de olan biteni itiraf edince kaçacak delik kalmamıştı. Bir diğer olay ise Washington’da yaşandı. 26 yaşındaki Albert Muth, 70 yaşındaki Alman asıllı gazeteci Viola Herms Drath ile evlendi. Albert uzun yıllar boyunca ayrı odalarda yattığı eşine şiddet uyguluyordu. Zaten evlilik de formalite icabı yapılmıştı. Bir gün Viola banyoda ölü bulundu. Soruşturma sonucunda Albert’in Viola’yı boğarak öldürdüğü ortaya çıktı. 50 yıl hapse mahkûm edilen adam eşinden gelecek mal mülkten de olmuştu. Bazen ilginç olaylar da yaşanmıyor değil. ABD’nin Utah eyaletinde eşini öldürdüğü suçlamasıyla hapse atılan adam savunmada katatoniye tutulduğunu söyledi. Katatoni bir insanın bir anda olduğu yerde kalakalmasına ve uzuvlarını hareket ettirememesine neden olan tuhaf bir hastalıktır. Yani kadını boğarken elleri kilitlenmiş o da kendisine mâni olamamış, kadın da bir türlü çekilmemişti. Elbette bu sözleri ne hâkim ne de salonda bulunanlar yutmadı. Katatoni önemli bir hastalıktır ve bu hastalığa dair sizi şaşırtacak detayları ilerleyen yazılarımızda muhakkak paylaşacağız.
Maritisitlerin eşlerini gizlice öldürüp mallarına konmalarının bir başka bilinmeyen sebebi de var. Aslında açıkça eşlerini öldürüp "Bana saldırdı ben de kendimi müdafaa ettim" cümlesinin ardına sığınabilirler. Ancak bu pek de mümkün değil. ABD’li hukukçular arasında Avcı-Katil Kuralı (Katil Prensibi) olarak da bilinen bir ilke kabul edilmiş durumda. Yakınlarını öldüren insanların mirastan pay almasının önüne geçmeye çalışan hukukçular önemli ölçüde başarılı oldular. Lakin bu bambaşka bir yönden insanları etkiledi. İşte eşini zehirleyen, öldürüp intihar süsü veren ya da sevdiği insanlara bunu yaptıran maritisitler ortaya çıktı. Cinayetle bağlantılarını en aza indirgeyerek mirastan ya da hayat sigortasından para almaya çalışan insanlar bu ilkenin kenarından dolaşmak için farklı yollara başvuruyorlar.
Bir sonraki yazımızda tarihin karanlıkta kalan bazı noktalarına değineceğiz. Anadolu Selçuklu Devleti’nin hükümdarlarına yapılan saygısızlığın ve dikkatsizliğin nelere yol açtığını satır satır okuyacaksınız. Köpeklerin çaldığı kemikler, karışan cenazeler ve yıllar sonra ortaya çıkan rezalet. Görüşmek üzere…