2018 yılında Türkmeneli’nin başkenti Kerkük’te bulunan en önemli Türk/Osmanlı eseri olan Kerkük Kayseri Çarşısında bir yangın meydana geldi. Yangın sonrası yapılan açıklamada “elektrik aksama” sebep gösterilse de yapılan incelemelerde güvenlik kameraların teneke kutularla kapatıldığı ortaya çıktı. Devamında ise yangının elektrik aksamı kaynaklı olmadığı ortaya çıktı. Ancak kundaklayanlar bugüne kadar yakalan(a)madı. O kundaklama girişiminde 300’e yakın Türkmen esnaf zarar gördü.
2024 yılına geldiğimizde bu sefer de Türkmeneli’nin gözbebeği Erbil’de bulunan Türk/Osmanlı eseri Erbil Kayseri Çarşısında yangın meydana geldi. 6 Mayıs tarihinde meydana gelen yangında soruşturma devam ederken ilk belirlemelere göre 50’den fazla Türkmen esnaf zarar gördü. Uzmanların ilk izlenimine göre yangında kundaklama ihtimali çok yüksek.
Dün ise tekrardan Başkent Kerkük’te bulunan Türk/Osmanlı eseri Tarihi Kırdar Hanı’nda bir yangın meydana geldi. 200’e yakın Türkmen esnafı bu yangından zarar gördü. Yapılan ilk açıklamalara göre yine yangının ana sebebi “elektrik aksamı” olarak belirtilse de bölgede incelemede bulunan uzmanlar yangının ana kaynağını kundaklama olarak düşünmektedir. Sadece 6 yılda Irak’ta önemli olan 3 Türk/Osmanlı tarihi eseri, kundaklama sonucu hedef alındı. Bu binaların önemi sadece birer tarihi eser olmaları değil aynı zamanda günümüzde de işletme olarak kullanılmaları ve buralardaki esnafın büyük çoğunluğunu Türklerin oluşturmasıdır.
Peki bölücü terör örgütü PKK, bu kundaklama eylemlerini neden yapıyor?
Türkmeneli’nde ezici bir çoğunlukla yaşayan Türk nüfusu, bölgedeki Kürtçü/Faşist oluşumların tamamı için tehlike olmuştur. Kuzey Irak’ta Türkiye’nin düzenlediği operasyonlar sonucu köşeye sıkışan terör örgütü, kendine yeni hareket alanları aramakta. Bu arayış çerçevesinde Irak’ın daha orta kesimine gerileyen terör örgütü PKK, Irak’ın orta kesimine uygun bir eylem tarzı geliştirmektedir. Daha da şehirleşen örgüt, eylemlerini de güncelleyerek daha çok sivil vatandaşlara zarar vererek yerinden etmeye çabalamaktadır.
Bugün Kerkük, Musul, Erbil ve Kifri gibi bölgelerde bulunan Türk nüfusu, Bölücü Terör Örgütü PKK’nın ana hedefi konumunda. Daha geçtiğimiz haftalarda Türkiye’de seçimler gerçekleşirken Türkmeneli’nin Kifri ilçesinde bir Türkmen büyüğü olan Hüseyin Bayatlı’yı Drone ile şehit eden örgüt, bugün de Türkmen esnafını hedef almaktadır.
Yapılan tüm saldırıların ortak noktası ise Türkmen nüfusunu yerinden etmek ve bölge ekonomisindeki Türkmen payını azaltmak. Böylece de bölgede boşalan arazilere, Kürtlerin yerleştirip bölgenin Kürtleştirilmesi hedeflenmektedir. 2003’ten beridir Türkmeneli’nde uygulanan Kürtleştirme Politikası güm geçtikçe sertleşmektedir. Özellikle de örgütün silahlı desteğini alan Kürtçü politikacılar da Kürtleştirme Politikası’na önem vermeye devam ediyor.
Bugün Irak’ta yaşayan her Türk ve Türklere ait oluşum, Bölücü Terör Örgütü PKK’nın tehdidine maruz kalmaktadır. Türkmenlerin silahlandırılmaması da bölgede yaşayan Türklerin can ve mal güvenliğinin daha da tehlikede olmasını sağlamakta. Özellikle yaşanan bu gelişmelerin Türk Kamuoyuna ulaşmaması da bölgedeki örgütleri cesaretlendirmektedir. Dün uyardık, bugün yaşanıyor, yarın çok geç olsun istemiyorsak Türkmeneli’ne kulak verilmelidir.