Başta X (Eski Twitter) platformu olmak üzere çeşitli sosyal medya platformunda gündeme gelen Kerkük'te yaşanan son gelişmeler merak edilmektedir. Yaşanan gelişmeleri daha iyi anlamak adına gelişen olayları birkaç başlık altında incelemeliyiz.
İlk olarak 2017 öncesinde Kerkük;
Her Kerkük meselesi gündeme geldiğinde dikkat çekilen noktalardan ilki Kerkük’ün 16 Ekim 2017 öncesine dönmemesinin talebidir. Terör örgütü Irak Şam İslam Devleti’nin (IŞİD) Musul’u işgal etmesi ile birlikte Irak genelinde başlayan güvenlik boşluğunu farklı güçler doldurmaya başladı. Bu süreç içerisinde zaten 2003 yılından beridir ABD’nin tam desteği ile güçlenen Peşmerge milisleri, Türkmeneli coğrafyasında doğan güvenlik boşluklarını doldurmak için harekete geçmiş ve Kerkük’ü işgal etmişti. Kerkük işgali süresi içerisinde Kerkük’te bulunan Türkler başta olmak üzere bir çok ulus, Peşmergenin Kürt ırkçılığına maruz kalmıştır. Bunların başını Türk şahsiyetlerine yapılan saldırılar çekmektedir. Türklerin evleği ‘kimliği belirsiz’ şahıslar soyuluyor, Türk gençleri fidye talep edilmesi amacıyla kaçarılıyordu.
Aynı zamanda sayısız Türk ve Arap genci ‘kimliği belirsiz’ kişilerce kaçırılıp, işkenceler sonucunda hayatını kaybetmiş veya günümüzde bile bulunamamıştır. Tüm bunların yanında Kerkük’te neredeyse her gün bombalı saldırılar düzenleniyor, terör örgütleri PKK ve IŞİD Kerkük sokaklarında cirit atıyordu. İşte güvenliksiz ortamın ana mimarı ve destekleyicisi olan Peşmergelerin amacı Kerkük’te bir huzursuzluk ortamı yaratmaktı. 2017 yılına geldiğimizde ise Türkiye’den toprak talep ederek sözde ‘Kürdistanı kuracağını’ iddia eden Barzani’ni, Kerkük’ü dahil ettiği bir sözde bağımsızlık referandumuna kalkıştı. Referandum çerçevesinde Kerkük’te bulunan resmi dairelere terör örgütü Paçavraları asılırken Kerkük’te bulunan güvenlik güçleri hiçbir şey yapamadı.
16 Ekim 2017 tarihinde ise Irak Başbakanı Haydar el-İbadi’nin emri ile Irak Ordusu, sözde referandumu engellemek amacıyla Kerkük’e ‘Kanun uygulama operasyonu’ düzenledi. Düzenlenen operasyonda Irak ordusuna yardım eden Haşdi Şabi güçleri ile birlikte Kerkük 12 saat içerisinde terör örgütü PKK/Peşmergeden arındırıldı. Bu operasyon sonucunda ise huzur ve barışa kavuşan Kerküklüler günlerce süren kutlamalar yaptı. 2017 tarihinden sonra Kerkük’te terör faaliyetleri azaldı ve Kerkük normalleşme sürecine başladı. Bugün ise Kerkük’e tam bir huzur ortamı hakimken bu ortamın bozulması için Barzaniler tekrardan adım atmış bulunuyor.
Kerkük İleri Harekat Ortak Operasyonlar Komutanlığı binasının Barzani Peşmergelerine devredilmesi:
Bugünlerde gündeme gelen Kerkük’e Peşmergelerin geri dönüşü konusu aslında taraflarca her yıl düzenli olarak ortaya atılmaktadır. Irak’ta yönetimi alan tüm tarafların iktidarını korumak amacıyla Kürtlere yaranmaya çalışmasına güvenen Barzaniler, 2017 yılından beridir gelen her yönetimi Kerkük konusunda tavize zorluyor. Mevcut Muhammed Şia Sudani iktidarı ise Kürtlere en çok taviz veren Irak yönetimlerinin başında geliyor. Öyle ki 2017 Irak Kuzey Bölgesel Yönetimi’ne (IKBY) getiren tüm cezaları merkezi yönetim tek tek kaldırmaya başladı. Bunların en başında ise 2017 yılında Türkmeneli’nde bulunan ve boşaltılan tüm Barzani bürolarının tekrardan Barzaniye devredilmesi konusu var.
Merkezi yönetim bunu her fırsatta IKBY ile ilişkilerini iyi tutmak amacıyla uygulamaya çalışsa da oluşturulan kamuoyu baskısı gibi bir çok nedenlerle uygulayamıyor. Bugün ise yerel seçimlerden hemen önce Kerkük Ortak Operasyonlar Komutanlığının boşlatılıp, Barzani Peşmergelerine teslim edilmesi istendi. Ancak Kerkük halkı, tekrardan kanlı günlere geri dönmemek amacıyla bu karara karşı yasal hakkı olan protesto hakkını kullanmaya başladı ve karargahın bulunduğu Erbil-Kerkük karayolunu trafiğe kapattı. Peki bu karar yasal mı?
2017 öncesinde Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) merkezi olarak kullanılan Kerkük Ortak Operasyonlar Komutanlığı binası aslında devlet arazisi üzerine kurulmuş kaçak bir yapı. KDP ise bu bölgenin tapusunun kendilerine ait olduğunu iddia etse de resmi olarak kanıtlayamamıştır. 2017 yılında ise Kanun Uygulama Operasyonları sırasında kaçak olarak kullanılan bu yapıya operasyon düzenlenmiştir. Düzenlenen operasyonlarda ise işkenceler sonucu hayatını kaybeden çok sayıda sivil cesedi yanında, ağır silahlar ve patlayıcılar ele geçirilmiştir. Böylece Barzani peşmergelerinin bu binaya bir parti binası olarak değil, suç ve terör merkezi olarak kullandıkları görülmüştür. Ardından ise bu bina devlet tarafından restore edilerek, Kerkük İleri Hareket Ortak Operasyonlar Komutanlığına devredilmiştir.
Seçimler öncesinde bu adım neyi amaçlıyor?
Kerkük’te yakın tarihte yapılması planlanan yerel seçimler öncesinde ‘Peşmergenin Kerkük’e geri dönüşü’ haberlerinin tekrardan gündeme gelmesi aslında bize seçimlerin taraflarca ne kadar önemsendiği göstermektedir. Öyle ki bu hareket ile birlikte anlaşmalı olan ve Kürtlere ger türlü taviz vermekten çekinmeyen Araplar ve Barzani, kendi kitlelerine ve taraftarlarına Kerkük’te mesaj vermeye çalışıyor. Barzaniler bu olayı kullanaraktan ‘Bakın bizim geri gelmemize izin vermiyorlar. Oy vermeye gidin’ çağrısı yapmaktadır. Barzaniler bir diğer propaganda ise eğer bu geri dönüş gerçekleşirse sağlanacak olan ‘Bakın biz geldik, sizin gerçek temsilciniziz’ çıkışı ile Kürtlere karşı olacaktır. Kürt seçmeni hizmet bazlı değil de tamamen ideolojik açıdan oy kullandığı için bu tür propagandalara çok kolay kanmaktadır.
Araplar ise bu olayı kullanarak ‘Bakın, Peşmergenin dönmesine izin vermiyoruz’ demeye çalışmaktadır. Her iki tarafta bu olayı kullanarak siyasi bir çıkar gözetirken, asıl tehlike her şeyden habersiz Kerkük halkını beklemektedir.
Peşmerge dönerse, katliamlar da döner.
Kerkük, 2017 öncesinde sayısız katliam, kaçırılma, hırsızlık ve işkence olaylarına Peşmergenin sağladığı sözde güvenliğin altında sahne olmuştur. Bugün ise Kerkük’e Peşmergenin dönmesi, Türklere karşı yeni katliamların habercisi olacak ve 6 yıldır Kerkük’te rahat hareket edemeyen terör örgütü PKK’nın Barzanilerin desteği ile tekrardan hareket alanı kazanmasını sağlar. Barzaniler ve terör örgütü PKK arasında IKBY’de problemler görünse de çok geçmişe dayanan özel bir danışıklı dövüş ilişkisi bulunmaktadır.
Özellikle Kerkük özelinde bu ilişki daha derindir. 2017 yılında Irak ordusuna ve sivil halka kurşun sıkanlar Barzani Peşmergeleri ile terör örgütü PKK militanlarıydı. Bunu göz ardı ederek Peşmergeleri masum olarak hatalıdır. Öyle ki Peşmergelerin IŞİD’e karşı mücadelesi de aynı şekilde sözdedir. İnternette yayılan bir çok videoda terör örgütü IŞİD ile Peşmergelerin gülerek sohbet ettikleri yansımıştır. Bugün ise terör örgütü PKK kontrolü altında bulunan bölgelerde IŞİD’li teröristler rahat bir hareket alanı sağlamaktadır.
Ey Türk; #KerküküneSahipÇık !
Kerkük meselesi, Mîsâk-ı Millî meselesedir. Öyle ki Türkiye Cumhuriyeti Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, Kerkük meselesi ile çok yakından ilgilenmiş ve Kerkük’e özel operasyonlar düzenlemiştir. 1925 yılında Kerkük’e gönderdiği bir mektupta ‘Kurtuluş günleri yakındır’ mesajını vererek verdiği önemi tüm dünyaya göstermiştir. Bugün ise Kerkük’te devam eden Millî Mücadele, 1923 yılında Türkiye’de başarıyla sonuçlanan Millî Mücadelenin devamıdır. Bu yüzden Türkiye başta olmak üzere tüm Türk Dünyası Kerkük’e özel bir ilgi göstermelidir.
Kerkük’ün refah, huzur ve barış içerisinde yaşaması sadece bölgede bulunan Türklerin çıkarına değil aynı zamanda Ankara, İstanbul ve İzmir gibi Türkiye şehirlerinde yaşayan insanların da çıkarınadır. Türkmeneli, Türkiye’nin güvenliği için son kaledir. Türkmeneli’nin kalkınması birçok yönden Türkiye’yi olumlu etkileyecektir.
Bölgede Türklerin güvenliği sağlaması sonucu Türkiye’nin başlıca problemi olan uyuşturucu sorununa da çözüm getirecektir. Öyle ki İran üzerinden getirilen uyuşturucu IKBY arazisinden geçerek Türkiye’ye kaçırılmaktadır. Bölgenin kalkınması Türkiye’nin sığınmacı problemlerine de çözümdür. Bölgede güvenli ortam oluşursa, Türkiye sığınan insanların bölgeye yerleştirilmesi mümkün olur. Türkiye’nin en büyük ticaret ortağı olan Irak ile ilişkiler daha da gelişebilir ve böylece Türkiye’de 85 milyon vatandaşın cebine giren para da artacak, ekonomik krizlere çözüm olabilecektir.
İşte tüm bu nedenlerden dolayı Türkiye’de yaşayan herkes, Türkmeneli meselesini siyaset üstü bir konu olarak ele alıp gündemde tutmalıdır.
EY TÜRK, KERKÜK IRAK MI?