Musul Lozan'da mı verildi?
Atatürk Musul'u kaybetti mi?
Bu sorular günümüzde bile halen sorulmaktadır. Maalesef, tarihi kendi kişisel çıkarlarına ve azgın bir cahil kesimi memnun etmek için değiştirip, yalanlarla kullanan kimseler bu soruların halen bile sorulmasını sağlamaktadır.
Bu sorular öyle etkili oldu ki, yaklaşık 106 yıldır anavatan dediği Türkiye’den ayrı kalan Kerkük Türkünün bile aklını karıştırmaya başladı.
Tarih bizden uzaklaştıkça maalesef doğrular da uzaklaşmakta. Öyle ki 1920’li yıllarda Atatürk’ten aldığı talimatlarla millî mücadeleye kalkışan Irak Türkü, 1950’lilere geldiğimizde Atatürk’ü tek lider olarak görüyordu. Dönemin gazetelerinde bölgeden yansıyan haberlerde çıkan olayların tamamı Atatürk fotoğraflarının yakılması ile başladığı görülür. 1959’dan önce ve sonra Kürtler, Türklere her saldırmak istediklerinde Türk mahallelerine gidip Atatürk posterleri yakarak olayı başlatmaktaydılar.
1980’lere geldiğimizde Irak Türklerinin, Atatürk fotoğrafı veya evinde Nutuk bulundurduğu için “terörist, bölücü” suçlamasına maruz kaldığını görüyoruz.
Ancak günümüzde internetin yayılması, internetteki yalan bilgilerin kolay yer edinebilmesi ve devamında uzaklaşan tarihle birlikte Kerkük Türkünün tamamı olmasa bile bazılarının kafası karışmış durumda. Öyle ki bu propaganda sonucu bir grup kendilerini "100. yılında bitecek, bekleyin görün" yalanına inandırmıştı. Tabii ki, bu yalana inananların bizimle birlikte bekleyip ve gördüğü bugün, tarihimizin en önemli dönüm noktalarından birisi iken acaba aynı zamanda Türkmeneli'nin kara günü olmayacağını anlamıştır diye umuyorum.
Çok okumamanın getirdiği cehaletle, Kerkük Türkünün bugün bu halde olmasının müsebbibi kimdi? sorusuna internette bulunan yalan bilgilerle cevap aramamın sonucu maalesef bu.
Bize düşen, Irak Türk’ü başta olmak üzere, bu konuda en doğru tahlili yapmaya çalışmaktır.
Peki Kerkük ve Musul, gerçekten Lozan’da mı verildi?
24 Temmuz 1923 tarihinde Türkiye tarihinin en önemli antlaşmalarından birisine imza atıldı. Türkiye'nin tapusu ve bağımsızlığının garantisi olan Lozan Barış Antlaşması'na baktığımızda bu sorunun hızlıca cevabını alıyoruz.
Hayır.
Lozan maddeleri arasındaki 1. Fasıl, "Araziye mütaallik ahkâm" kısmındaki 3. Maddede bizi ilgilendiren bir yer vardır. Açık bir şekilde "Saniyen (İkinci olarak) - Irak ile: Türkiye ile Irak arasındaki hudut dokuz ay zarfında Türkiye ile Büyük Britanya arasında sureti muslihanede tâyin edilecektir. Tayin olunan müddet zarfında iki Hükümet arasında itilâf husule gelemediği takdirde, ihtilâf Cemiyet-i Akvam meclisine arzolunacaktır." yazmaktadır.
Yani, direkt antlaşmada yazdığı gibi Türkiye ve Irak arasındaki sınır Lozan'da belirlenmemiştir. Lozan'da çözülemeyen sorunlardan en önemlisi de Irak meselesi olmuştur. Çünkü İngilizler Irak'ta yaşayan Türklerin "Türkmen" olduğunu ortaya atarak, Türkiye Türklerinden ayırmaya çalışmıştır. Evet, bugün kendisine Türkmenim diyen Irak Türk'ü aslında bu adı kendisine İngilizlerin verdiğinden habersiz bir şekilde yaşıyor.
Irak meselesi, 5 Haziran 1926 yılında imzalanan Ankara Antlaşması ile çözülmüştür. Ancak Kerkük ve Musul, Osmanlı hükümetinin imzaladığı Mondros Mütarekesi sonrasında kaybedilmiştir. 1918-1926 yılları arasında Atatürk, Kerkük ve Musul'u kurtarmak için çabalamıştır. Maalesef, dönemin şartları buna el vermemiştir.
Öyle ki, Atatürk, 1918'den sonra Kerkük'e iki özel operasyon düzenlemiştir.
Atatürk’ün Kerkük için verdiği mücadeleye bizler şahidiz. Ona minnettarız. İyi ki mensubu olduğumuz yüce Türk milleti, kendi bağrından Mustafa Kemal Atatürk’ü çıkarmış.
Kaynaklar devletin resmi yayınıdır. Ayrıca, Lozan Antlaşması'nın gizli maddesi yoktur çünkü sekiz devlet arasında imzalanan bir antlaşmanın gizli maddesi olamaz. Hangisinden saklayacaksınız?
Lozan'a imza atan taraflar ise şu şekildedir: Bir tarafta Britanya İmparatorluğu, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya, Sırp-Hırvat-Sloven Devleti; diğer tarafta ise Türkiye.
Kısacası, Türkiye dünyaya karşı bir savaş kazandı ve sonunda bu devletleri tek başına masaya oturttu.
Son olarak okumanızı ve araştırmanızı öneririm. Cehaletin simgesi olarak birkaç delinin hiç kanıt olmadan ortaya attığı tezlere inanmanız sizi küçük düşürmek dışında bir sonuca varmaz.
Lozan, onurlu bir barış antlaşması ve zaferdir.
Kutlu olsun!
Türkmen adlandırması maalesef hainlerin elinde bir koz.Türkiyemizde,yurdumuzda sözümona milliyetçilerin de desteklediği iktidarın yasakladığı ANDIMIZ'ın Türkmeneli'ndeki Türk Okulları'nda okutulması bizi sevindirdi ama hevesimiz kursağımızda kaldı.Bu konuyla ilkili izlediğim videolarda balalarımız Andımız'ı "Türkmenim,doğruyum,çalışkanım...........Varlığım Türkmen varlığına armağan olsun"şeklinde okuyorlardı.Yani ne soyumuz Türk'ün adı var,ne de Kuvayı Milliye Başkomutanı,Türkiye Cumhuriyetinin Kurucusu Gazi M.Kemal Atatürk okutturulan antta.Birileri bize çok pis bir oyun oynamakta.Bize de, bakın Kerkük'teki balalarımız Andımız' okuyor oyununu oynamakta birileri.Zaten yağı diyor ki siz Türk değil Türkmensiniz.Ne işiniz olur Türk ile,Atatürk ile.Yaptığımızı bize yakışır şekilde yapacağız,yapmamız lazım.Böyle saçmalıklara son verilmeli,balalarımıza Türklük gurur ve şuuru,İslam ahlak ve fazileti aşılanmalıdır.Selam ve dua ile.
Türkmeneli'deki Türkleri her konuda kendimize daha da yakınlaştırmamız lâzım.