Bu yazıyı yıllar önce yazmıştım. Ozan Arif ve Mahsuni Şerif’i rahmetle anarken bu yazıyı yeniden güncelleme ihtiyacı duydum. 12 Eylül öncesinde Mahsuni'den ülkücüler, Ozan Arif'ten solcu marksistler nefret ediyordu.
Ozan Arif ne diyordu?
Ben Arif'im baba bildim devleti
Benim işim aydınlatmak milleti
Bugün söylediğim destanların kıymeti
Bugün bilinmezse yarın bilinir
Mahzuni Şerif ne diyordu?
Ne demek efendim bebe amele
Fakir soymak yakışırmı Kemal'e
Yuh yuh soyanlara
Soyup soyup doyanlara
İnsana kıyanlara yuhhhh
Geldigimiz noktaya bakar mısınız? İki halk ozanı ikisi de haklı, ikisi de feryat etmiş, birileri bunları bizim milletimizin duymamasını sağlamak için elinden gelen her şeyi yapmışlar.
Her ozanın ayrı bir telaşı, ayrı bir bakışı millet adına dertleri var.
Ozan Arif'in hassasiyeti memleketin birliği beraberliği, Mahsuni'nin telaşı yolsuzluk ve yoksulluk, bu aradan faydalananlar kimler? İhtilalcilerin meşhur ettigi ağlayan ve gülenler, 'ılımlı İslam' adına piyasaya çıkıp yetim hakkı yiyenler, ihtilalde milletin geleneklerini yıkıp cezaevlerinde işkencelere hem ülkücüleri hem marksistleri sindirerek, idealizmi yok etmeye çalışan daha sonra bölücülüğü ateşleyen paşalar, 12 Eylül'ün yeni siyasetçileridir.
Ozan Arif haklı, Mahsuni Şerif haklı!
Kim haksız? Bugünleri hazırlayan haramzadeler, milletin kendisini de ozanlarını da uyuşturanlar...
Dün Ozan Arif memleketin geleceği ile kaygılarını anlatırken, ülkeyi paşazade ve haramzadelerin bugünlere getireceğini bir sürü şiirlerde anlatmıştı.
Dün Mahzuni AMERİKA KATİL, KATİL AMERİKA KATİL derken, o da bugünleri işaret etmişti, bugün Amerika'nın katil olduğuna biz değil, dünya şahittir.
Amerika'nın katlettiği Müslüman sayısı herhalde Türkiye'nin nüfusuna eşittir.
Dünkü Türk solu ile dünkü ülkücülerin bugün birleştiği en önemli iki konunun, birinin bölünme kaygısı, diğerinin yolsuzluk ve haramzadelerin elinde kalan yetim hakları, tüyü bitmemiş insanların hakkının gasp edildiği konulara yıllar önce dikkat çekmeleri, idealist bir duruş olduğunun birer delilleridir.
Dün Mahzuni Şerif'in de Ozan Arif'in de toplumu aydınlatmış olmalarının farkını, bugün daha iyi görebiliyoruz.
Sonuç olarak toplumun, bugün yeni Mahsunilere, yeni Ozan Ariflere ihtiyacı olduğunun farkına varması gerekmektedir.
Bugün dünkü ozanlar yoktur, kendi toplumuna bile ikaz edebilen ne ozanımız ne de aşığımız kalmıştır, bugün sadece gücün yanında yer alan, kendine sanatçı olmadıgı halde sanatçı dedirten güruh kalmıştır.
Toplumumuzun hallerine arzuhal eden sanatçılara ihtiyacı vardır, toplumun söyleyemediklerini söyleyecek sanatçı ve ozanlara ihtiyacı vardır.
Tabii ki toplumda idealistler varsa idealist sanatçılara da ihtiyaç vardır, toplumun idealleri kalmamışsa idealist sanatçı da artık zor buluruz.
Artık maalesef toplumumuzun iki ideali kaldı... Birincisi PARA, ikincisi KOLTUK.
Habib Yalçın