Güvenlik çalışmaları ve yakın tarihten örnekler göstermektedir ki, çatışma ortamında orduların başarıya ulaşmasında yalnızca teknolojik ya da sayısal üstünlük yeterli gelmemektedir. Modern orduların tam anlamıyla omurgası olan subaylar, hem liderlik hem de yönetim açısından büyük sorumluluk üstlenmekle kalmamakta aynı zamanda da kriz yönetimi, diplomasi ve güvenlik politikalarının şekillenmesinde de kilit bir önem sahip bulunmaktadırlar. Askerlik mesleği açısından, anlık kararların ölüm/kalım sonuçları doğurduğu hatta çoğu zaman muharebenin kaderini ve bu muharebeler toplamının da topyekun savaşın kaderini etkilediği bir ortamda, subayların inisiyatif alabilme yetisi kritik bir önem taşımaktadır. İnisyatif başarısıyıla astlarına ve üstlerine güven veren bir subay yalnızca taktik değil stratejik üstünlüğe de götürecek olan moral avantajını tek başına yaratabilmektedir.
Askerlik mesleği sıkı bir hiyerarşi ve emir-komuta içerisinde ilerlese de sahadaki gerçeklik her zaman kağıt üzerindeki planlara uygun gelişmeyebilir. Kritik bir pusu, beklenmedik bir hava değişikliği, teknolojik bir arıza önceden belirlenen stratejinin uygulanmasını sekteye uğratabilir. Stratejik planlama açısından emir-komutanın boşa düştüğü böyle bir ortamda, sahadaki subayın inisiyatif alma becerisi belirlenen genel hedeften sapmadan anlık karar alma ve çözüm yollarını üretebilmesi yoluyla birliğini başarıya ulaştırmaktadır. Aynı zamanda astları açısından subayın liderlik vasfını pekiştirmektedir. Hollywood’un önde gelen isimlerinden Stephen Spielberg ve Tom Hanks’in yapımcılığını üstlendiği ve Stephen Ambrose’un aynı adlı romanından uyarlanan Kardeşler Takımı (Band of Brothers) isimli 10 bölümlük televizyon dizisinde, askerler açısından komutanlarının inisiyatif becerisinin yarattığı güven ve bağlılığın ne kadar kritik önemde olduğu çok iyi işlenmektedir. Dizinin ilk bölümlerinde Teğmen Herbert Sobel’in Easy Bölüğü’nün eğitim döneminde uyguladığı katı ve hırpalayıcı yöntemler dikkat çeker. Ancak Sobel’in, askerlere ve Yüzbaşı Winters’a (o dönem henüz teğmen) karşı sergilediği haksız cezalandırmalar ve tatbikatlardaki yanlış kararları, bölüğün ona duyduğu saygıyı hızla azaltır. Normandiya Çıkarması’na az bir süre kala bölükteki astsubaylar toplu bir şekilde istifa dilekçesi vermek ister, bu da Sobel’in Easy Bölüğü’nün komutanlığından alınmasına giden yolu açar. Normandiya Çıkarması sonrasında Easy Bölüğü’nün başına geçen Yüzbaşı Winters ise çatışam ortamlarında aldığı inisiyatifle askerlerin gözünde güven kaynağı haline gelir ve gösterdiği liderlik bölüğün moral motivasyonunu sürekli canlı tutar.
Türk tarihinden muazzam bir örnek ise Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, Çanakkale Cephesi’nde ortaya koyduğu inisiyatiftir. Yarbay Mustafa Kemal, 25 Nisan 1915’te Anzak kuvvetlerinin Arıburnu’na çıkartma yaptığını öğrendiğinde, üstlerinden henüz resmi emir gelmeden kendi sorumluluk sahasındaki 19. Tümen’in 57. Alayı’nı hızla bölgeye sevk ederek kıyıya ilerleyen düşman birliklerini karşılamak için önemli bir inisiyatif göstermiştir. Böylece ön hatlardaki savunma güçleri takviye edilirken, ilerleyişi durdurulan Anzak kuvvetleri ise geri çekilmek zorunda kalır. Onun bu inisiyatifi cephedeki gelişmelerin seyrini lehimize değiştiren çok kritik bir hamle olarak kabul edilmektedir.
Subayın alacağı inisyatifin etkisi öyle büyüktür ki kimi zaman bir cepheyi kurtarırken kimi zaman da bir milleti işgalden kurtarıp, hürriyetiyle ayağa kaldırabilmektedir. Çanakkale’de inisiyatif alan Yarbay Mustafa Kemal cepheyi kurtarırken, Kurtuluş Savaşı’nda inisiyatif alan Gazi Mustafa Kemal ise Türk milletini kurtarmış ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni var etmiştir.
Bugün gelinen noktada bir takım dar görüşlü, kısa vadeli çıkarlara dayanan siyasi saikler ve odağında tarikat/cemaatlerin bulunduğu İslamcı ideolojinin laik, demokratik Türk Cumhuriyeti’ne bitmek bilmez nefreti sebebiyle Harbiye’den 5 genç teğmen ve onların 3 sıralı amirinin ihracı kamuoyunu derinden sarsmıştır. “Disiplinsizlik” olduğu öne sürülen bir bahaneyle siyasal İslamcılar tarafından adeta bir kumpasla üniformaları üstlerinden alınan Türk subayları, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü Türk milletinin kurtarıcısı haline getiren Harbiye ruhu ve bu ruhun Türk subaylarına sağladığı inisiyatif becerisini de elinden alınmasının sembolleri olarak değerlendirilmelidir.
2023 yılında halen bilinmeyen bir sebeple kaldırılan ve neden kaldırıldığı konusunda da Türk milletine herhangi bir açıklama zahmetine girilmeyen “subaylık yemini”ni ettikleri ve ülkemizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e bağlılıklarını bildirdikleri için Türk Ordusu’ndan ihraç edilen teğmenlerin sayısı kamuoyuna yansıyan görüntülerde görülmektedir ki yalnızca 5 kişi değildi. Açık kaynak görüntülerine göre neredeyse mezun devrenin tamamı bu yemini birlikte ettiler. Siyasal iktidar ise bir yıldırma taktiği olarak aralarından başarılarıyla tekamül etmiş 5 ismi ve onların 3 sıralı amirini ihraç etmeyi uygun buldu. Devrenin tamamını ihraç etmeyi göze alamayan siyasal iktidar, Türk Ordusu’nun en başarılı subaylarına Türk milletinin vicdanında asla hoş görülmeyecek şekilde adeta kıydı. Bu kıyım aynı zamanda Türk subayının inisiyatifini de beraberinde götürecektir. Siyasal iktidarın ideolojik tahakkümünde ezilmek istenen Harbiye ruhu aslında Cumhuriyeti kuran inisiyatifin ta kendisidir.
Mertcan Gürkan