1919 yılında İrlanda kökenli bir ailenin çocuğu olarak İngiltere sömürgesi altındaki Hindistan’ın Kalküta şehrinde doğan Mike Hoare, çocukluğunu geri döndükleri memleketleri İrlanda’da, eğitimini ise İngiltere’de tamamladı. İlk gençlik çağlarını nispeten sakin bir ortamda tamamlayan Hoare, II. Dünya Savaşı’nın patlak vermesiyle birlikte 20 yaşında gönüllü olarak İngiliz Ordusu’nun önemli birimlerinden biri olan “Kraliyet İrlanda Tüfekleri” bölüğüne katıldı. Subay eğitimini tamamlamasının ardından savaş boyunca Hindistan, Burma ve Birleşik Krallık gibi çeşitli coğrafyalarda askeri hizmetini sürdürdü. İkinci Dünya Savaşı’nın Müttefiklerin zaferiyle sona ermesinin ardından yüzbaşı rütbesiyle ordudan terhis oldu.
Sivil hayatına bir süre için İngiltere’nin başkenti Londra'da devam eden Hoare, 1948 yılında İngiltere’den Güney Afrika’ya göç etti ve buradaki ilk günlerinden itibaren ekstrem etkinliklere yöneldi. Uzun mesafeli dağ yürüyüşleriyle başlayan bu hevesi, Güney Afrika’nın Cape Town şehrinden, Mısır’ın başkenti Kahire’ye, Kenya’ya bağlı Mombasa’dan, Angola’nın Atlantik Okyanusu kıyısındaki şehri Lobito’ya süren motosiklet turlarıyla devam etti. Botsvana, Namibya ve Güney Afrika’nın önemli kesimlerini kaplayan Kalahari Çölü’ndeki Safari turlarına liderlik etti. Sahraaltı Afrika’nın neredeyse her noktasına seyahat ettiği bu dönemde Hoare, kıtaya artan ilgiyi fark ederek bir Safari şirketi kurdu. Bu şirketin başında olduğu yıllarda Afrika’nın önemli efsanelerinden biri olan “Kalahari Kayıp Şehri”ni aramak üzere çeşitli seferler gerçekleştirdi.
Yeni bir hayat kurduğu Afrika’da günlerini bu tür aktivitelerle geçiren Hoare, ordu hizmetinde bulunduğu yılları ise özlemle anıyordu. Soğuk Savaş’ın ateşinin dünyayı sarmaya başladığı bu yıllarda Belçika, sömürgesi Kongo’nun bağımsızlığına kavuşmasının ardından, kendi çıkarlarını koruyabilmek için Kongo’ya bağlı Katanga bölgesini kışkırttı. Belçika’nın desteğini alan Moïse Tshombe, 1960 yılında Katanga’nın Kongo’dan bağımsızlığını ilan etti.
Afrika’yı etkisi altına alan de-kolonizasyon sürecini ve çatışmaları yakından takip eden Mike Hoare, yeni gelişmeler karşısında yine askerlik günlerine duyduğu özlemle enteresan bir karara vardı. Hoare, Katanga’nın zengin maden yataklarını işleten “Union Minière du Haut-Katanga” isimli şirketin maddi sponsorluğunda Katanga Ordusu’na destek olarak kurulan paralı asker grubunun komutanlığını üstlendi. Araştırmacı S. J. G. Clarke, Hoare’nin Kongo’daki faaliyetleri sonrasında paralı askerliğin uluslararası öfkeye neden olduğunu ifade ederek, yine bu faaliyetlere karşı artan tepkinin Birleşmiş Milletler’i neredeyse kurum olarak kendi sonuna neden olacak şekilde bölgeye müdahale etmeye zorladığını belirtmektedir. Söz konusu BM müdahalesi sonrası Kongo yeniden Katanga’ya hâkim oldu ve barış ortamı için Tshombe, Kongo Başbakanı yapıldı.
Sivil hayatına bir süre için İngiltere’nin başkenti Londra'da devam eden Hoare, 1948 yılında İngiltere’den Güney Afrika’ya göç etti ve buradaki ilk günlerinden itibaren ekstrem etkinliklere yöneldi. Uzun mesafeli dağ yürüyüşleriyle başlayan bu hevesi, Güney Afrika’nın Cape Town şehrinden, Mısır’ın başkenti Kahire’ye, Kenya’ya bağlı Mombasa’dan, Angola’nın Atlantik Okyanusu kıyısındaki şehri Lobito’ya süren motosiklet turlarıyla devam etti. Botsvana, Namibya ve Güney Afrika’nın önemli kesimlerini kaplayan Kalahari Çölü’ndeki Safari turlarına liderlik etti. Sahraaltı Afrika’nın neredeyse her noktasına seyahat ettiği bu dönemde Hoare, kıtaya artan ilgiyi fark ederek bir Safari şirketi kurdu. Bu şirketin başında olduğu yıllarda Afrika’nın önemli efsanelerinden biri olan “Kalahari Kayıp Şehri”ni aramak üzere çeşitli seferler gerçekleştirdi.
Yeni bir hayat kurduğu Afrika’da günlerini bu tür aktivitelerle geçiren Hoare, ordu hizmetinde bulunduğu yılları ise özlemle anıyordu. Soğuk Savaş’ın ateşinin dünyayı sarmaya başladığı bu yıllarda Belçika, sömürgesi Kongo’nun bağımsızlığına kavuşmasının ardından, kendi çıkarlarını koruyabilmek için Kongo’ya bağlı Katanga bölgesini kışkırttı. Belçika’nın desteğini alan Moïse Tshombe, 1960 yılında Katanga’nın Kongo’dan bağımsızlığını ilan etti.
Afrika’yı etkisi altına alan de-kolonizasyon sürecini ve çatışmaları yakından takip eden Mike Hoare, yeni gelişmeler karşısında yine askerlik günlerine duyduğu özlemle enteresan bir karara vardı. Hoare, Katanga’nın zengin maden yataklarını işleten “Union Minière du Haut-Katanga” isimli şirketin maddi sponsorluğunda Katanga Ordusu’na destek olarak kurulan paralı asker grubunun komutanlığını üstlendi. Araştırmacı S. J. G. Clarke, Hoare’nin Kongo’daki faaliyetleri sonrasında paralı askerliğin uluslararası öfkeye neden olduğunu ifade ederek, yine bu faaliyetlere karşı artan tepkinin Birleşmiş Milletler’i neredeyse kurum olarak kendi sonuna neden olacak şekilde bölgeye müdahale etmeye zorladığını belirtmektedir. Söz konusu BM müdahalesi sonrası Kongo yeniden Katanga’ya hâkim oldu ve barış ortamı için Tshombe, Kongo Başbakanı yapıldı.
Simba Ayaklanması ve 5 Commando
Katanga’nın ayrılıkçı çabalarının bastırılmasıyla birlikte 1964 yılında Hoare, Kongo Başbakanı Tshombe’nin isteğiyle Kongo Ordusu içerisinde “5 Commando” isimli bir başka paralı asker grubunun teşkil edilmesini sağlayarak, liderliğini üstlendi. Ana gövdesini Güney Afrikalı beyazların oluşturduğu bu birliğin ana görevi Simba İsyanı’nı bastırmaktı. Kongo’nun doğusunda büyük kaos yaratan Simba İsyanı, Joseph Kasa-Vubu ve Joseph-Désiré Mobutu tarafından iktidardan indirilen ve ardından Ocak 1961'de Katanga'da öldürülen Patrice Lumumba'nın takipçileri tarafından çıkarılmıştı. SSCB ve Küba gibi sosyalist kutbun önde gelen ülkeleri tarafından desteklenen Simbalar, nispeten daha çok sayıda militana sahip olmalarına rağmen, modern savaş teknikleri ve disiplinden uzak bir yapıda bulunmaktaydılar.
Başbakan Tshombe, Kongo Ordusu’nun komutanı General Joseph-Désiré Mobutu'ya güvensizlik duyuyordu. Zira Mobutu yönetimindeki ordu daha önce iki darbe girişiminde bulunmuştu ve Simba Ayaklanması’nın bastırılması çabalarında açıkça isteksiz bir tutum sergiliyordu. Bu nedenle Tshombe, Mobutu ve onun başında olduğu orduyu ülke içindeki iktidar savaşında dengelemek adına profesyonel bir askeri güç sağlamak için daha önce Katanga'da kendisi için savaşmış Mike Hoare ve onun topladığı paralı asker grubunu işe aldı.
Mike Hoare, Güney Afrika ve Rodezya’da (bugün Zimbabve) yayınlanan gazetelerde, 5 Commando grubuna paralı asker toplamak için önemli sayıda ilan verdi. Bu ilanlarda aranan asker tipi: “Günde 30 kilometre yürüyebilecek fiziksel fitliğe sahip, savaşmayı seven, maceracı beyaz erkekler” olarak tarif ediliyordu. Disipline çok önem veren Hoare, komutasındaki adamlarının her zaman sinek kaydı tıraş olması, saçlarını kısa kestirmesi, asla küfretmemesi ve her pazar kilise ayinlerine katılması konusunda oldukça katıydı. Hoare komutasını üstlendiği 5 Commando grubunu hareketli savaşa uygun olarak son derece mobil şekilde tasarladığını, özellikle askeri araç ve teçhizat bakımından önemli imkanlara sahip olduklarını ve sponsorları olan maden şirketi sayesinde finansal kaygılarının ikinci planda olduğunu belirtiyordu. Ayrıca eğitim döneminde kendilerine sağlanan imkanların oldukça iyi olduğunu belirten Hoare, komutasındaki paralı askerlerin dört ya da beş kişilik gruplar halinde, sıcak-soğuk suyu ve elektriği olan villalarda kaldığını, bulundukları eğitim alanı içerisinde stok durumu oldukça iyi olan bir kantin bulunduğunu belirtirken, çeşitli türden arazilere eğitim kampından çok uzaklaşmadan rahatça erişebildiklerini ifade etmekteydi.
5 Commando’ya katılan paralı askerler ekseriyetle beyaz ırktan Güney Afrikalı, Belçikalı, Rodezyalı, Alman ve İngilizlerden oluşmaktaydı. Özellikle gruba katılan İkinci Dünya Savaşı gazisi Almanların Nazi döneminden kalma “demir haç nişanı” taşımaları dikkat çekiyordu. Hoare, basına verdiği demeçlerde, komutasındaki grubun, paralı askerler olarak adlandırılmasına karşı çıkıyor, onlara anti-komünist gönüllüler diyordu. Grup, en kalabalık döneminde 300 profesyonel paralı askerden müteşekkil durumdaydı.
Hoare’nin komutanlığındaki 5 Commando, kısa sürede Simbalara karşı önemli başarılar elde etti. Ayaklanmacı Simbalar, disiplin ve donanım açısından oldukça zayıf durumda bulunmaktaydılar. Hoare’nin liderliğindeki 5 Commando grubu, oldukça modern teçhizatlarla donatılmıştı. Ayrıca grubun büyük çoğunluğunun eski profesyonel askerler tarafından oluşması sebebiyle daha sıkı bir disiplin ve koordinasyon gösterir durumda bulunuyordulardı. CIA’in önemli katkılarıyla hafif taarruz helikopterleri ve uçaklarının da 5 Commando tarafından yürütülen operasyonlara katılmasıyla birlikte, grup hava desteğine haiz olması nedeniyle isyancı Simbalara karşı önemli bir avantajı elinde tutuyordu.
Düşmanın zayıf yapısı ve organizasyonuna rağmen Hoare’ye göre, arazinin sertliği ve tropikal iklimin yanı sıra Simbaların esirlerini infaz etmeden önce ayinsel olarak işkenceye tabii tutması, zehirli oklar kullanması ve hatta yamyamlık gerçekleştirmeleri, grubun mücadelesi adına önemli zorluklar teşkil etmekteydi. Ayaklanmanın en çatışmalı döneminde neredeyse 2 binden fazla Avrupalı, Simbaların elinde rehine olarak tutulmaktaydı. 5 Commando’nun bu dönemdeki en büyük başarısı, CIA destekli Kübalı göçmen pilotların hava desteğiyle bu rehinelerin tamamını Simbalardan kurtarmak oldu.
Grubun bu başarısı sonrası Hoare, Kongo Ordusu’nda yarbaylığa terfi ettirildi ve 5 Commando iki taburluk daha büyük bir güce dönüştürüldü. 1965 yılına kadar birliğin komutanlığını sürdüren Hoare, liderliği üstlendiği süre boyunca 10 bine yakın Simba’yı etkisiz hale getirdiklerini aktarmaktaydı. Yine basına verdiği bir demeçte Hoare, Simbalara danışman olarak komünist Küba’dan çeşitli subayların destek verdiğini ve bu dönemde Che Guevera’nın da bölgede bulunduğunu bildiğini ifade etti.
Başbakan Tshombe, Kongo Ordusu’nun komutanı General Joseph-Désiré Mobutu'ya güvensizlik duyuyordu. Zira Mobutu yönetimindeki ordu daha önce iki darbe girişiminde bulunmuştu ve Simba Ayaklanması’nın bastırılması çabalarında açıkça isteksiz bir tutum sergiliyordu. Bu nedenle Tshombe, Mobutu ve onun başında olduğu orduyu ülke içindeki iktidar savaşında dengelemek adına profesyonel bir askeri güç sağlamak için daha önce Katanga'da kendisi için savaşmış Mike Hoare ve onun topladığı paralı asker grubunu işe aldı.
Mike Hoare, Güney Afrika ve Rodezya’da (bugün Zimbabve) yayınlanan gazetelerde, 5 Commando grubuna paralı asker toplamak için önemli sayıda ilan verdi. Bu ilanlarda aranan asker tipi: “Günde 30 kilometre yürüyebilecek fiziksel fitliğe sahip, savaşmayı seven, maceracı beyaz erkekler” olarak tarif ediliyordu. Disipline çok önem veren Hoare, komutasındaki adamlarının her zaman sinek kaydı tıraş olması, saçlarını kısa kestirmesi, asla küfretmemesi ve her pazar kilise ayinlerine katılması konusunda oldukça katıydı. Hoare komutasını üstlendiği 5 Commando grubunu hareketli savaşa uygun olarak son derece mobil şekilde tasarladığını, özellikle askeri araç ve teçhizat bakımından önemli imkanlara sahip olduklarını ve sponsorları olan maden şirketi sayesinde finansal kaygılarının ikinci planda olduğunu belirtiyordu. Ayrıca eğitim döneminde kendilerine sağlanan imkanların oldukça iyi olduğunu belirten Hoare, komutasındaki paralı askerlerin dört ya da beş kişilik gruplar halinde, sıcak-soğuk suyu ve elektriği olan villalarda kaldığını, bulundukları eğitim alanı içerisinde stok durumu oldukça iyi olan bir kantin bulunduğunu belirtirken, çeşitli türden arazilere eğitim kampından çok uzaklaşmadan rahatça erişebildiklerini ifade etmekteydi.
5 Commando’ya katılan paralı askerler ekseriyetle beyaz ırktan Güney Afrikalı, Belçikalı, Rodezyalı, Alman ve İngilizlerden oluşmaktaydı. Özellikle gruba katılan İkinci Dünya Savaşı gazisi Almanların Nazi döneminden kalma “demir haç nişanı” taşımaları dikkat çekiyordu. Hoare, basına verdiği demeçlerde, komutasındaki grubun, paralı askerler olarak adlandırılmasına karşı çıkıyor, onlara anti-komünist gönüllüler diyordu. Grup, en kalabalık döneminde 300 profesyonel paralı askerden müteşekkil durumdaydı.
Hoare’nin komutanlığındaki 5 Commando, kısa sürede Simbalara karşı önemli başarılar elde etti. Ayaklanmacı Simbalar, disiplin ve donanım açısından oldukça zayıf durumda bulunmaktaydılar. Hoare’nin liderliğindeki 5 Commando grubu, oldukça modern teçhizatlarla donatılmıştı. Ayrıca grubun büyük çoğunluğunun eski profesyonel askerler tarafından oluşması sebebiyle daha sıkı bir disiplin ve koordinasyon gösterir durumda bulunuyordulardı. CIA’in önemli katkılarıyla hafif taarruz helikopterleri ve uçaklarının da 5 Commando tarafından yürütülen operasyonlara katılmasıyla birlikte, grup hava desteğine haiz olması nedeniyle isyancı Simbalara karşı önemli bir avantajı elinde tutuyordu.
Düşmanın zayıf yapısı ve organizasyonuna rağmen Hoare’ye göre, arazinin sertliği ve tropikal iklimin yanı sıra Simbaların esirlerini infaz etmeden önce ayinsel olarak işkenceye tabii tutması, zehirli oklar kullanması ve hatta yamyamlık gerçekleştirmeleri, grubun mücadelesi adına önemli zorluklar teşkil etmekteydi. Ayaklanmanın en çatışmalı döneminde neredeyse 2 binden fazla Avrupalı, Simbaların elinde rehine olarak tutulmaktaydı. 5 Commando’nun bu dönemdeki en büyük başarısı, CIA destekli Kübalı göçmen pilotların hava desteğiyle bu rehinelerin tamamını Simbalardan kurtarmak oldu.
Grubun bu başarısı sonrası Hoare, Kongo Ordusu’nda yarbaylığa terfi ettirildi ve 5 Commando iki taburluk daha büyük bir güce dönüştürüldü. 1965 yılına kadar birliğin komutanlığını sürdüren Hoare, liderliği üstlendiği süre boyunca 10 bine yakın Simba’yı etkisiz hale getirdiklerini aktarmaktaydı. Yine basına verdiği bir demeçte Hoare, Simbalara danışman olarak komünist Küba’dan çeşitli subayların destek verdiğini ve bu dönemde Che Guevera’nın da bölgede bulunduğunu bildiğini ifade etti.
The Wild Geese
Mike Hoare, 5 Commando grubunun komutanlığından ayrılmasının ardından 1970’li yılların ortalarında “The Wild Geese” filmi için danışmanlık yaptı. Hoare’nin hayatından yola çıkılarak kurgulanan filmin konusu, bir grup paralı askerin, görevinden azledilerek hapsedilen hayali bir Afrika ülkesinin devlet başkanını kurtarma operasyonuydu. Richard Burton’un oynadığı Albay Alan Faulkner karakteri doğrudan Hoare’den esinlenilmişti. Filmin oyuncularından Ian Yule ise, gerçekten de geçmişte Hoare’nin grubunda paralı askerlik yapmıştı.
Seyşeller'de Darbe Girişimi
Seyşeller, Hint Okyanusu’nda bulunan 100’den fazla takım adadan meydana gelen bir ülke konumundadır. Ülkenin ilk devlet başkanı olan Batı yanlısı James Mancham, kendi başbakanı France-Albert René tarafından 1977 yılında bir darbeyle devrilir. Marksist görüşlere sahip René’nin iktidarı ele geçirmesi ve Sovyetler Birliği’yle kurduğu dirsek teması, ABD ve Güney Afrika’yı paniğe sevkeder. Zira Seyşeller konum itibarıyla oldukça önemlidir ve Sovyetler’in ülkede etkinliğini artırması, ABD’nin bölgedeki en büyük üslerinden Diego Garcia Üssü için tehdit oluşturmaktadır.
Güney Afrika’da sürgünde bulunan Seyşeller’in eski devlet başkanı Mancham, CIA’in de ön ayak olmasıyla, o dönemde paralı askerlik günleriyle neredeyse bütün dünyada bilinir hale gelen Mike Hoare’yle irtibata geçer. İşi kabul eden Hoare, Güney Afrika Özel Kuvvetleri’nin eski mensupları, Rodezyalılar ve Kongo’daki eski paralı askerlerinden 55 kişiyi görev için etrafına toplamayı başarır.
Plana göre Hoare ve ekibi, hayırsever bir Rugby topluluğu görünümüyle organize olurlar. Valizlerine pek çok oyuncak ve rugby topu dolduran ekip, valizlerinin dibine ise sökülmüş haldeki AK-47 piyade tüfeklerini gizleyerek Seyşeller’e uçarlar. Seyşeller’de havaalanına iniş yapan ekibin bir üyesi hariç tamamı gümrük kontrolünden sıkıntısız şekilde geçmeyi başarır.
Ekibin bir üyesi ise, gümrük memurunun rastgele aramasına takılır. Çantanın dibine gizlenmiş AK-47’yi fark eden gümrük memuru, hızlıca havaalanı alarmını çalmaya muvaffak olur. Planın ifşa olmasıyla birlikte havaalanında çatışma çıkar. Ülkenin lideri France-Albert René’ye haber ulaştırılmasıyla birlikte ülkeden tüm giriş çıkışlar durdurulur.
René, kontrolü altındaki tüm güvenlik birimlerini alarma geçirerek, havaalanına gitmeleri ve Hoare’nin grubunu etkisiz hale getirmeleri yönünde emir verir. Hoare liderliğindeki paralı askerler ve Seyşeller güvenlik birimleri arasında çatışmanın sürdüğü esnada, Hindistan Havayolları’na bağlı bir yolcu uçağı havaalanına iniş yapmaktadır.
Söz konusu uçağın iniş halinde olduğu gören Hoare ve ekibi, yere inen uçağı ele geçirerek, ülkeden kaçma planında mutabık kalırlar. Uçağın içerisindeki sivillerle birlikte ele geçirilmesinin ardından Hoare, çatışmayı gördüğü halde neden indiğini sorduğunda uçağın pilotu, azalan yakıt sebebiyle inmek zorunda kaldığını ifade eder. Havaalanının önemli bir bölümünü kontrol altına alan paralı askerler, bulabildikleri tüm yakıtı uçağa yüklerler ve Güney Afrika’ya kaçış için hazır hale gelirler. Güvenlik birimleriyle çatışmaları sırasında Seyşeller’de tutuklanan 6 kişi haricinde Hoare ve ekibi Güney Afrika’ya bu sivil uçakla kaçmayı başarırlar. Darbe girişimi sonrasında 1982 yılında Birleşmiş Milletler (BM) tarafından 496 sayılı kararla olayla ilgili bir araştırma komisyonu kurulması kararlaştırılır. Komisyon tarafından hazırlanan raporda, silah ve mühimmat tedariki de dahil olmak üzere Güney Afrika Ordusu ve istihbaratının bu girişimde etkin rol oynadığı ifade edilir.
Artan uluslararası baskılar sonucu Hoare ve ekibi, hava korsanlığı suçundan çeşitli hapis cezalarına çarptılırlar. Hoare, toplamda 33 ay hapiste kaldıktan sonra, Güney Afrika Devlet Başkanı tarafından yayınlanan bir yılbaşı affı sonrası cezaevinden tahliye edilir. Ömrünün geri kalanında Afrika’daki paralı askerlik günleri ve maceralarıyla ilgili sekiz adet kitap yayınlayan Hoare, 2 Şubat 2020 tarihinde 100 yaşındayken doğal sebeplerden hayata gözlerini yumar.
Güney Afrika’da sürgünde bulunan Seyşeller’in eski devlet başkanı Mancham, CIA’in de ön ayak olmasıyla, o dönemde paralı askerlik günleriyle neredeyse bütün dünyada bilinir hale gelen Mike Hoare’yle irtibata geçer. İşi kabul eden Hoare, Güney Afrika Özel Kuvvetleri’nin eski mensupları, Rodezyalılar ve Kongo’daki eski paralı askerlerinden 55 kişiyi görev için etrafına toplamayı başarır.
Plana göre Hoare ve ekibi, hayırsever bir Rugby topluluğu görünümüyle organize olurlar. Valizlerine pek çok oyuncak ve rugby topu dolduran ekip, valizlerinin dibine ise sökülmüş haldeki AK-47 piyade tüfeklerini gizleyerek Seyşeller’e uçarlar. Seyşeller’de havaalanına iniş yapan ekibin bir üyesi hariç tamamı gümrük kontrolünden sıkıntısız şekilde geçmeyi başarır.
Ekibin bir üyesi ise, gümrük memurunun rastgele aramasına takılır. Çantanın dibine gizlenmiş AK-47’yi fark eden gümrük memuru, hızlıca havaalanı alarmını çalmaya muvaffak olur. Planın ifşa olmasıyla birlikte havaalanında çatışma çıkar. Ülkenin lideri France-Albert René’ye haber ulaştırılmasıyla birlikte ülkeden tüm giriş çıkışlar durdurulur.
René, kontrolü altındaki tüm güvenlik birimlerini alarma geçirerek, havaalanına gitmeleri ve Hoare’nin grubunu etkisiz hale getirmeleri yönünde emir verir. Hoare liderliğindeki paralı askerler ve Seyşeller güvenlik birimleri arasında çatışmanın sürdüğü esnada, Hindistan Havayolları’na bağlı bir yolcu uçağı havaalanına iniş yapmaktadır.
Söz konusu uçağın iniş halinde olduğu gören Hoare ve ekibi, yere inen uçağı ele geçirerek, ülkeden kaçma planında mutabık kalırlar. Uçağın içerisindeki sivillerle birlikte ele geçirilmesinin ardından Hoare, çatışmayı gördüğü halde neden indiğini sorduğunda uçağın pilotu, azalan yakıt sebebiyle inmek zorunda kaldığını ifade eder. Havaalanının önemli bir bölümünü kontrol altına alan paralı askerler, bulabildikleri tüm yakıtı uçağa yüklerler ve Güney Afrika’ya kaçış için hazır hale gelirler. Güvenlik birimleriyle çatışmaları sırasında Seyşeller’de tutuklanan 6 kişi haricinde Hoare ve ekibi Güney Afrika’ya bu sivil uçakla kaçmayı başarırlar. Darbe girişimi sonrasında 1982 yılında Birleşmiş Milletler (BM) tarafından 496 sayılı kararla olayla ilgili bir araştırma komisyonu kurulması kararlaştırılır. Komisyon tarafından hazırlanan raporda, silah ve mühimmat tedariki de dahil olmak üzere Güney Afrika Ordusu ve istihbaratının bu girişimde etkin rol oynadığı ifade edilir.
Artan uluslararası baskılar sonucu Hoare ve ekibi, hava korsanlığı suçundan çeşitli hapis cezalarına çarptılırlar. Hoare, toplamda 33 ay hapiste kaldıktan sonra, Güney Afrika Devlet Başkanı tarafından yayınlanan bir yılbaşı affı sonrası cezaevinden tahliye edilir. Ömrünün geri kalanında Afrika’daki paralı askerlik günleri ve maceralarıyla ilgili sekiz adet kitap yayınlayan Hoare, 2 Şubat 2020 tarihinde 100 yaşındayken doğal sebeplerden hayata gözlerini yumar.