Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, partisinin Tekirdağ 1. Olağan Kongresi'nde yaptığı konuşmada AKP liderinin planlarından bahsetti. Eski Başbakan'ın konuşmasında dikkat çeken cümleler Erdoğan'ın damadı ve aynı zamanda Hazine ve Maliye Bakanı olan Berat Albayrak'ın AKP liderliğine hazırlandığını iddia ettiğine ilişkin olanlar oldu.
Davutoğlu'nun konuşmasında en az o kadar önemli bir bölüm daha vardı. Gelecek Partisi lideri, Bakanlar Kurulu'nu, daha doğrusu yeni veya geçici adıyla Cumhurbaşkanlığı Kabinesi'ni tasnif etti. Kabinede 4 tür bakan olduğunu söyleyen Davutoğlu, bunları şöyle adlandırdı: Bürokrasiden gelenler, Siyasetten gelenler, Şirketleriyle Gelenler ve Aileden gelenler.
Konuşmadaki adlandırmalarla biraz oynadım, kelimesi kelimesine almadım. Misal Davutoğlu, muhtemelen Erdoğan ile hukukundan ötürü, aileden gelenler gibi bir ifade kullanmayı tercih etmedi. Fakat biz, bugüne dek yolu Tayyip Bey'le örtüşmeyi bırakın, hiç 'paralel' dahi düşmemiş insanlar olduğumuzdan çekinmeden kör göze parmak misali liyakatsızlığa da dikkat çekmek adına bu şekilde verebiliriz.
Kabine mensuplarından örneklerle bunu açalım.
Çiçeği burnunda Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, bürokrasiden gelen bakanlara örnek verilebilecek ilk isimdir. Zaten diğer isimlere girdiğimizde bu adlandırmayı biraz değiştirmek ihtiyacı hasıl olabilir.
Muhalefet için pek de hayırlı şeyler çağrıştırmayan Süleyman Soylu ismi de siyasetten gelen bakanlara bir örnektir. Bu kümeye AKP'nin içinden yükselen bakanlar da yer almalıdır. Soylu, önce DYP İstanbul İl Başkanlığı, sonra DP Genel Başkanlığı gibi görevler yürüttüğü için daha semboliktir. Bagajında taşıdığı siyasi gücünü – her ne kadar sınırlı da olsa – bundan sonra da taşımaya devam etmek ve bunu Erdoğan sonrası dönemde kullanmak istemektedir.
Şirketlerinin gücüyle gelen bakanlar, zaten herkesin malumudur. Maya okullarının sahibi Ziya Selçuk, ETS Tur ve Maxxroyal otellerin sahibi Mehmet Nuri Ersoy, Medipol Hastanesinin sahibi Fahrettin Koca...
Son başlık için aileden 'gelenler mi' yoksa 'gelen mi' demek daha doğru kestiremiyorum. Davutoğlu'nun da bizzat adını sarf ederek işaret ettiği kişi Berat Albayrak. Hazretlerinin damadı olmaklığıyla bildiğimiz bu beyefendinin yanı sıra Kabine'de bir de Zehra Hanım gibi başka ailelerden gelenler var.
Peki, bu tasnifin önemi ne?
Esasında bu, AKP'nin yaklaşık 20 yıllık 'istikrar' yalanının en somut göstergesidir. AKP, bir koalisyonun ismidir. AKP, menfaati gereği yolu düşenlerin partisidir. Tartışmalı bürokratik geçmişini 'ezan dinmez, bayrak inmez' parodisiyle süsleyerek bakanlığa sıçrayanların, siyasette küçük lokma olarak gönüllü bir şekilde büyük lokmaya bile isteye yem olanların, babacığının yanında saf tutanların, şirketinin kârına kâr katanların partisidir, AKP...
AKP hükumetleri de koalisyonların koalisyonu ile bina edilen hükumetlerdir. Bu, dün PKK ve FETÖ dedikleri Cemaat ile yapılan bir işbirliğiydi. Ömrü tükendi... Bugün de MHP ve Vatan Partisi ile...
Koalisyonun adı bugün ittifak oldu. Talihe bakın, Türkiye tarihinin en büyük karşı devrim organizasyonu olan bu koalisyonların koalisyonunu şimdi Türk milletinin safındaki bir başka koalisyonların koalisyonu veya yeni adıyla ittifakların ittifakı yıkmak üzere...
İddia o ya... Muhalefette yeni bir ittifak daha doğacak. AKP'den kopan Gelecek ve DEVA ile Saadet'in ittifakı... Bu yeni sağ ittifak, Millet İttifakı ile işbirliği içinde Cumhur İttifakı'nın ipini çekecek. İhtiyaç; biraz daha cesaret, biraz daha inanç, biraz daha çaba... Ama ivedilikle...
A. Kutalmış Işık