Adıma Rusya uzmanı falan diyeyim de havalı olsun, Rusça da biliyorum hem. Rusça, İngilizce, Türk lehçeleri bilmeden çeviri haberleri okuyup Rusya uzmanı oluyorlar da ben niye olmayayım. Gerçi yabancı dil bilenleri ajan ilan etti Ak partizanın biri ama olsun, o da havalı bayağı rütbeli bir ajanım.
Rusya'da ortalık karışıkken yazı yazmadan duramadım, 'kin' işte... Türk'ü tanımlayan en uygun kelimelerden biri bence; “kin sahibi milletiz”. Milletimiz de kiniyle veya gazla hareket etmeyi seviyor madem, ben de bu milletin bir bireyi olarak bu özelliklerle bakıyorum ama bir yere kadar. Diplomatik hareket etmeyi zerre düşünmeden konuşuyoruz sonuçta bireyiz biz diplomatik olsak ne olur. Amerikan Başkanı'na sövsem, Navalny'e Putin'e karşı olduğum gibi karşı olsam ne değişir...
Çok şey…
İslamcıların çok yaptığı bir şey yapayım, “çok gizli” bir bilgi vereyim size; “kamuoyu ve toplum mühendisliği diye bir şey var, çok acayip dış güçler bizi böyle etkiliyormuş”. Çip de takacaklarmış da son anda oyun bozulmuş galiba, şu an süreci takip ediyorlar. Netleşince bilgi alıp sizlere de hemen bilgi veririm.
Bireyin tavrı çok şey değiştirir dedim, bireylerin bilinçli olması kamuoyu oluşturmasının bir üst noktası devletin harekete geçmeye mecbur bırakılması, eh yani normal demokrasilerde. Navalny hakkında başlamak istiyorum bu konuya. En basit deyimle Rusya karıştı, Putin sevici Avrasyacıların milliyetçi olarak cirit attığı ülkemizde tabiî ki ana akım medyada çok yer bulmadı eylemler. Rusya’yı karıştıran eylemlerin öncülüğünü Navalny olayı çekiyor olsa da geçmişten gelen olaylar zincirinin etkisi de büyük. Navalny’e tepki milliyetçilerden –biliyorsa- “Adam Rus milliyetçisi, Kırım’ın işgaline Kırım Rusya'nındır diyen biri” -bilmiyorsa- “Adam Rus bize mi düştü savunmak” şeklinde gelirken Avrasyacı ve İslamcı kesimden -eğer tepki vermek zorunda kalırlarsa o da- “Putin Rusların başına gelmiş en iyi şey” bakışı hakim.
Navalny bizim için neden önemli? Birinci olarak Rusya'yı karıştıran kim olursa olsun, destekçisi olmamız gerektiğini düşünüyorum. Nasıl bizim için dış güçler varsa bizim de başkaları için dış güç olmamız lazım. Nasıl olacağız peki, bilgisiz dış güç mü olur? Bilgili olmamız, Navalny eylemleri sonuç verince karşısında duracağımız şeyi bilerek veya başarısız olursa Putin’in uluslararası areneda karizmasının bozulmasını sağlaması için başlarına gelenleri aktarmamız, bunun bilincinde olduğumuzu göstermemiz gerekiyor. İkinci olarak ise ülkemizle diplomatik olarak güçlü ilişkileri olan ülkenin iç işlerinden haberimizin olduğunu Rusya'ya göstermemiz gerekiyor. Bu neden önemli? Rusya, Türkiye'de yayın organlarıyla propaganda yaparken iki kere düşünüp artık boş Avrasyacı söylemlerle bizi kandıramayacağını anlasın diye. Bunun önemini Avrasyacıların milliyetçi olarak ortada gezmesinden anlayabiliriz, eğer bu propagandalara kanmasaydık Rusçu ve Putinci olarak anacaktık bu insanları, Avrasyacı/Türk Milliyetçisi/Atatürkçü olarak değil. Bu kisvelerin altına saklanamayacak ve çok da düşünmeyen halkı duygularından yakalayıp etkileyemeyeceklerdi.
Basın burada büyük bir öneme sahip, sesimiz ne kadar çıkıyor bilmiyorum ama bu sesin gürleşmesini sağlamak için uğraşıyoruz. Yoksa gelecek yıllarda televizyonlardan Putin'den sonra gelen kişinin ne kadar kaslı olduğunu, tatilde ayıya bindiğini, özel görevlisinin Türkçe bildiğini, Turan'ı bildiğini medyadan duyup “çok zeki/iyi adam aslında”, “karizmatik adam”, “karısı müslümanmış”, “gizli İncil'i okumuş, ondan Türkiye'yle ortaklık yapmak istiyor” diye duyup konuşuruz.
Size bir de karşı tarafın bizi nasıl yakından takip edip kendi toplumunda nasıl kamuoyu oluşturduğunun iki örneğini vereyim: Rus uçağı düşürülmesi ve 15 Temmuz. Rusya, 15 Temmuz'da Türkiye'yle iletişime geçip kendi ülkesindeki Fetöcüleri geçmişte temizlediğinin, bu darbenin olacağını daha önceden bildiğinin havasını attı. Bunu nasıl yaptı, dersiniz? Türkiye'den gelen çürük domatesin bile haberini ülkesinde yayınlayarak ne kadar iyi ilişkileri olsa da medyasından her zaman kendisini bize karşı dış güç olarak yerleştiriyor halkına istediği yönde her bilgiyi veriyor, Gezi eylemlerinden sonra Rusya'da Türk görenler Gezi eylemini soruyordu. Rusya'da onlarca şehirde aynı anda eylemler olup binlerce gözaltı oluyor insanlar sokaklarda dövülüp haksız yere hapse atılıyor da haberimiz yok. Onlarda ise Gezi eyleminden sonra, 15 Temmuz'dan sonra neredeyse televizyon izleyen herkes Türk gördüğü zaman soru soruyor.
Rus uçağı düşürülmesinden sonra Türkler, Türk milliyetçileri, Bozkurtlar, Ülkücüler hakkında neredeyse teşkilatlanma yapımıza kadar bilgi pompalanıyordu televizyonlardan. Bizde 'Rusya'da seçim olmuş, ah Putin yüzde 76 oy almış, adam ne iyi' diyoruz.
Bilgilenip en azından basit bilgileri olaylar hakkında genel bilgiyi alıp onların bizi etkilemesini ağzı/beyni aç/açık bekleyen insanlar yerine kamuoyunda karşılaştıkları olaylara bir bakış sunan insanlar görmeleri lazım.
'Sevmeli mi, sevmemeli mi' diye düşünmek yerine 'İşime gelirse severim, işime gelmezse sevmem' demek, akıllıca hareket etmek lazım. Bu yazı dizisini bir sonraki yazıda Amerika uzmanı olarak (İngilizce de biliyorum yine ajanlık işte) Biden üzerine yapmak istiyorum. Son olarak kendi ülkem adına da yapmak istiyorum, sonuçta hem Türkiye'de yaşıyorum hem de Türkçe biliyorum, tam bir Türkiye uzmanı olarak yazabilirim.
Not 1: Televizyonlarda Nato Gladyo diye ahkam kesen Rusya uzmanlarına selam olsun. Kremlinden çıkan aylık 1.3 milyon dolarlık propaganda bütçesi yetiyor da artıyor.
Not 2: Aylık 1.3 milyon dolar sadece trol bütçesi
Not 3: bizim ülkedekilerin trol bütçesi haricinde para alabilecekleri zannetmiyorum
Not 4: gerçek propaganda bütçesi yıllık 1.1 milyar dolar
Furkan Dinçaslan