Çocuklarınızla beraber toplanıp akşam vakti güzel bir yemek organize ettiniz. Gittiğiniz lokantada salatayla başlangıcı yapıp biraz çorba içtiniz ardından da o cızırtısıyla nefis kara et sofranıza geldi. Dudaklarınızın titrediğini, ağzınızın sulandığını hissettiniz. Yediğiniz şey dana, koyun yahut keçi eti olabilir. En kötü ihtimalle hindi etidir. Fakat tattığınız anda bir tuhaflık olduğunu hissettiniz. Daha önce alışkın olmadığınız bir lezzetti ve hiç hoşunuza gitmemişti. Tabağın yarısını yemeden bırakıp mekândan ayrıldınız. Ertesi gün televizyon seyrederken haber kanalına geçtiğinizde bir restoranda insan eti satan bir sapığın yakalandığını duydunuz. Yer çok tanıdıktı. Evet, o sizin gittiğiniz yerdi. Ne yazık ki midenizde hâlen bir insanın eti vardı ve siz de artık bilinçsiz bir yamyamdınız. Bu senaryo ne yazık ki bir sürü insanın başına geldi, gelmeye de devam ediyor.
1955 yılında dünyaya gelen Joseph Roy Metheny (Joe Metheny) üç çocuklu bir ailenin ortanca çocuğuydu. Henüz 6 yaşındayken alkolik olan babasını trafik kazasında kaybetmiş, annesi de uzun yıllar boyunca değişik işlerde çalışarak ailesini geçindirmeye gayret etmişti. Zeki ve sınıfındaki arkadaşlarına nazaran bir ölçüde başarılı da sayılabilecek olan Joe büyüyüp serpilince orduya katılma kararı aldı. Askerliğini Almanya’da yaptıktan sonra tekrar ABD’ye dönüp bir palet fabrikasında işe girdi. Bu dönemde kötü hayat koşullarında yaşayan Metheny fahişelere ilgi duymaya başladı. Temmuz 1994 tarihinde 39 yaşındaki Cathy Ann Magaziner’ı gördü. O esnada içindeki öldürme dürtüsünün farkına vardı. Fahişelik yapan Ann’i tuttuğu gibi çekti, kıyafetleri üzerindeyken ilişkiye girdi. Karavana attığı kadının üzerinde ne varsa soydu ve ardından da uzatma kablosuyla boğarak öldürdü. Fabrikanın arka tarafında sığ bir mezar kazarak cesedi gömdü. Yıl başına yakın bir zamanda cenazeyi dışarı çıkardıktan sonra kafatasını alıp çöpe attı ve kalan kısmı yeniden gömdü.
Kamyon şoförlüğünü ilerlettiği o yıllarda kendisine daha farklı bir çevre edinmeye başladı. Barlarda vakit geçiren, evsizlerle harabelerde yaşayan Joe kilosu nedeniyle arkadaşları arasında Minik Joe olarak isim almıştı. Zamanla crack cinsi uyuşturucu ve eroin alan, sürekli alkol tüketen ve tüm parasını buna harcayan birine dönüşmüştü. Bu dönemde ilk defa âşık olmuş ve onun için evsiz arkadaşlarını terk etmişti. Annesi Joe’yu evlendirememiş ama bir sevgili bulmasına çok sevinmişti. Minik Joe’nun alkolik, yemeğe düşkün ve sorumsuz olması eşinin ve oğlunun yaşamını ciddi anlamda zorluyordu. Kadın Joe’nun şehir dışına çıktığı günlerden birinde oğlunu da alarak evden kaçtı. Adam eve döndüğünde ne eşi ne de çocuğu vardı.
O güne kadar bilindiği kadarıyla yalnızca kabahat suçları işlemiş ve 200 kiloyu aşmış olan Joe artık bambaşka bir insan olmaya doğru evriliyordu. Her yerde sevgilisini arayan adamın niyeti kadını öldürmekti. Yine dışarı çıktığı bir gün Vietnam gazileri için yapılan Hannover Köprüsü’nün altında Randall Brewer ve Randy Picker’ı gördü. Şüphelendiği adamların yanına giderek sevgilisini sordu ancak adamlar durumdan bihaberdi. Öfkeye kapılıp her ikisini de baltayla vurarak öldürdü. O esnada oradan geçen bir balıkçının olayı gördüğünü düşünüp koşturarak yanına geldi ve onu da katletti. Paniğe kapılan katil üçünün cesedini de birkaç parçaya bölerek nehre attı. Daha doğrusu iddiası bu yöndeydi. Polis ekipleri nehrin sakin yerinde üç kişiye ait ceset parçaları bulduğunda birincil şüpheli olarak onu tutukladı. Ancak cenazeler uzun süre suda beklediği ve eldeki teknoloji de katilin bulunmasına yardım etmediği için salıverildi. Soruşturma, dava süreci ve yargılama derken Joe Metheny neredeyse 1,5 yıl hapishanede kalmıştı.
Serbest kaldıktan sonra bir müddet suça bulaşmayan Metheny’nin doğru durmaya niyeti yoktu. Takıntı hâline getirdiği kadını yeniden aramaya başladı. Çünkü aldığı bir habere göre eşi uyuşturucu madde temin etmek için fahişeliğe başlamış, oğlu ise ihmal ve istismar nedeniyle annesinin elinden alınarak devlet koruması altına alınmıştı. Daha doğrusu ifadelerinde geçen sözler bunlardı. O esnada karşılaştığı insanları öldürmeyi çok istiyordu. Ancak kimi öldürmeye kalkışsa; neredeyse 1,5 sene içeride kaldığı için baş şüpheli olacağını ve hemen yakalanacağını iyi biliyordu. Bu nedenle sahipsiz, polisin dahi belli bir zaman sonra öldüğünü fark edeceği insanları avlamak için harekete geçti. Bunun için en iyi adaylar şehir etrafında dolaşan fahişelerdi. Kasım 1996 ortalarında Kimberly Lynn Spicer’ı kalbinden bıçaklayarak öldürdü. Cenazesini parçalayarak etlerini kapların içine koydu. Cesedin bazı parçalarını paletlerin altına, bir kısmını buzdolabına kaldırdı. Fakat cenazeyi saklamak çok zor gelmişti. Bu nedenle bir arkadaşına haber gönderip cenazeden birlikte kurtulmayı teklif etti. Ancak adam çıldırdığını düşündüğü arkadaşından uzaklaştı ve bir daha görüşmedi. Joe uyuşturucu, seks ve öldürme bağımlılığına engel olamıyordu. Takvimler 8 Aralık 1996’yı gösterdiğinde Rita Kemper’la uyuşturucu madde alırken bir anda kadını yakaladı ve tecavüze kalkıştı. Ancak kadın neredeyse 205 kilo olan adamın hâlinden korktu. Çünkü katil onu öldüreceğini ve diğer öldürdüklerinin yanına gömeceğini söylemişti. Bir şekilde elinden kaçmayı başarıp polise sığındı. Polis fahişe olduğu için kadının ifadesini aldı ancak tabir-i caizse kılını kıpırdatmadı. Bu haberi duyan Joe’nun arkadaşı Aralık ayı ortalarında emniyete giderek daha önce işlenen suçu ihbar etti. Polis ekipleri hızlıca olay yerine intikal ederek Joe Metheny’yi tutukladı.
Katil ilk başta her ne kadar suçsuz gibi durmaya çalışsa da sorgulama esnasında suçlarını itiraf etmeye başladı. Joe’nun ifadesine dayanarak polis ekipleri söylediği adrese gittiler. Buzdolabını açtıklarına Tupperware markalı kapların içinde doğranmış etleri buldular. Ancak söylenen yerde Magaziner’ın cenazesini bulamadılar. Bu defa polis Metheny’yi de yanına alarak tekrar olay yerine geldi. Söylenen yerin üç dört metre uzağındaki mevkiyi kazınca cesede ulaştılar. Cenazenin başı yoktu ve iskeletleşme süreci neredeyse tamamlanmak üzereydi. Yapılan otopside kadının tamamen soyularak gömüldüğü tespit edildi. Fakat Joe bunlarla kalacak gibi durmuyordu. İtiraflarına her gün bir yenisini daha ekleyerek devam etti. Hatta Magaziner’la birlikte bir başka kadını daha öldürdüğünü ve cenazesini parçaladığını söyledi.
Joe’nun anlattıkları o kadar korkunçtu ki polis ekipleri nereye koşacağını şaşırmış vaziyetteydi. 13 kişiyi öldürdüğünü iddia ediyordu ancak ne sayılar tutuyor ne gidilen yerde cenazeler bulunabiliyor ne de zaman konusunda tutarlı cevaplar veriyordu. Köprü altında öldürdüğünü iddia ettiği üç kişi için daha önce görülen davada onlarla alakası olmadığını şiddetle savunmuştu. Birdenbire böyle değişmesi herkes şaşırtmıştı. Çabasının sebebi sonradan anlaşıldı. Bazı seri katillerde görülen, hapishaneye girmemek ve ölerek olayların içinden sıyrılma dürtüsü sebebiyle bunu yapıyordu. Suç sayısını arttırarak idam cezası almak istiyordu. Hatta bunu ilk seferde başardı da. Hâkim cinayetleri dinledikten sonra Joe Metheny’yi üç kişinin ölümünden sorumlu tutarak idam edilmesine karar verdi. Fakat kararı temyize götüren avukat cezayı müebbet hapse çevirmeyi başardı. Halbuki Joe idam edilmeyi istiyordu.
Joe Metheny hapse atıldıktan sonra birçok dergi yazarı ya da gazeteci ziyarete gelerek onunla röportajlar yaptı. Katil kurbanlarının etlerini yediğini hatta bununla yetinmeyip başkalarına da yedirdiğini iddia etti. Yahut gazeteciler bunu böyle yazmayı tercih etti. Her ne kadar bu söylem doğrulanamasa da tüyleri ürpertmeye yetti. İddiasına göre insan eti ile domuz eti arasında lezzet açısından çok fazla fark yoktu. Fakat insan eti çok kokuyordu. Bu yüzden iki eti karıştırdı ve köfte haline getirdi. Yol kenarına bir barbekü kurarak pişirdiği etleri rozbif ya da hamburger yapıp sattı. İddia yıllar boyunca tartışılmasına karşın Metheny’den bir yalanlama gelmedi. Bu haberlerden dolayı sosyal medya platformlarında, cinayet ve seri katil içeriklerinde adı Sloppy Joe (Pasaklı Joe), The Cannibal (Kanibal, insan eti yiyen), Hamburger Katili (Hamburger Killer) ya da Mangal Burger Kasabı (The BBQ Burger Butcher) olarak kaldı. Hatta hakkında çokça yazı yazılan katilin "Yol kenarında durup sandviçten bir ısırık almadan önce bu hikâyeyi düşünün, bazen kimi yediğinizi hiç bilemezsiniz, ha ha!" dediği iddia edildi. Elbette bunların hiçbiri doğrulanamadı ve soru işareti olarak kaldı. Joe Metheny’nin çok fazla yalan söylediği bilindiğinden bu hikâyelerin yalan olduğu konusunda kuvvetli bir kabul mevcut.
Kanibalizm çok az rastlanan, neredeyse bitme noktasına gelmiş bir hastalıktır. Doğada tavuklardan örümceklere, sırtlanlardan insanlara kadar çok geniş yelpazede rastlanabilir. İnsanların kanibalizme tutulması ise daha çok seri katillerde rastladığımız bir durumdur. Kanibalizm her insanda yalnız başına bulunmaz. Birçok parafiliyle beraber seyredebilir. Jeffrey Dahmer öldürdüğü bazı kurbanların etlerini yedi. Serimizin ilk yazısında konu edindiğimiz Albert Fish çocukları neredeyse sildi süpürdü. Modellik yapan, aşçılık eğitimi alan, yılın en güzel geyi seçilen İngiliz katil Anthony Morley bir dergide çalışan sevgilisi Damian’ı bıçaklayarak öldürdü ve bacağından kestiği eti pişirdi. Ünlü Alman katil Armin Meiwes internetten tanıştığı kurbanıyla buluştu, video kaydını açarak penisini kesti ve adama yedirdi. Ardından da onu öldürüp etlerini belirli aralıklarla pişirip yedi. Armin Meiwes’in işlediği bu cinayetin detaylarına eylül sonlarında başlayacağımız Tuhaf Suç Dosyaları serisinde değineceğiz. Kimi zaman zorunlu kalındığında insan eti yenildiği de olur. 1939 ile 1945 yılları arasında gerçekleşen İkinci Dünya Savaşı’nda Rusya’da adeta açlıkla sınanmış olan insanlar ne yazık ki başka insanların etlerini pişirip yediler. 1972 yılında And Dağları’na düşen uçaktan sağ kurtulanlar yiyecek bir şey bulamadıkları için kazada ölen arkadaşlarını yemek zorunda kaldılar. Kanibalizm’in sırlı dünyasına Ekim ayının başlarında özel bir yazıyla giriş yapacağız.
Joe Metheny’ye dönersek; katil tutuklandığı 1996 yılının sonlarından 2017 yılına kadar WCI’da (Western Correctional Institution, Batı Islah Enstitüsü) tutuklu vaziyette kaldı. 5 Ağustos 2017 Cumartesi sabahı hücresine gelenler hareketsiz şekilde yatarken buldular. Zaten morbid obezden mustarip olan seri katilin doğal şekilde öldüğü belirtildi. Haber 6 Ağustos 2017 günü basınla paylaşıldı. Cenazesi yakıldıktan sonra külleri doğduğu yer olan Maryland eyaletine bağlı Baltimore şehrine gömüldü. Joe Metheny’nin mahkeme kayıtları ve ifade tutanakları hâlen bir internet sitesinde tüm detaylarıyla bulunuyor.
Serimizin bir sonraki yazısına konu olan seri katil Ed Gein’de görüşmek dileğiyle.