Merhaba sevgili dostlar;
Öncelikle değerli kardeşim, Milliyetçi Kongre Derneği Genel Başkanımız sayın Bahadırhan Dinçaslan’a,Türk’e bakan ve Türk’ün gözünden bakan TamgaTürk aileme bana bu imkanı sağladıkları için sevgilerimi sunuyorum.
Kayahan’ın bir şarkısı vardı hani “asırlardır yalnızım” diye işte Türk milliyetçilerinin maalesef kaderi asırlardır hiç değişmedi.
Her dönem çıkarsız ve amasız duygu yoğunluğu içinde oradan oraya savrulduk.
Kimi zaman Osmanlı'da, kimi zaman Cumhuriyet'in ilan edilişinde kimi zamanda 80 darbesinde can veren ama vatanı vermeyen taraftık.
Coğrafya bizim için kader midir bilinmez ama şu acı bir gerçek olacak ki İskandinavya’da da olsak biz yine çıkarsız ve amasız cansiperane vatanı savunurduk.
Aslında hemen hepimizin kabul edeceği bir gerçek var 2018 yılına kadar, yani başkanlık sistemi gelene kadar Türk milliyetçilerinin önemi çok da anlaşılamadı. Başkanlık sisteminden önce meclis aritmetiği ve başbakan seçilmesi çok daha az oy oranlarıyla mümkündü. Başkanlık sistemini asla savunmadığım gibi Türk milliyetçilerine farkındalık kazandırmasını da görmezden gelemem.
14 Mayıs ve 28 Mayıs süreçlerinde özellikle belirleyici faktör temiz Türkler ve sözümona milliyetçiler üzerinde bir kilit rol oynama savaşına dönmüştü. Belki bu kez bedenimizle kurban edilmedik ama yine duygularımıza yenik düştük. Fakat haklı çıkmanın verdiği acı ve sevinci bir arada yaşadık. Ülke elimizden gitti ama önümüzdeki dönem artık gençlerin ve orta yaşlıların da temiz Türklerin etrafında birleştiğini görebilmek ülke adına müthiş bir umut.
Daha ilginç olan ise mezhepler üzerinde bir ideolojik görüş empozesiydi. Bence Türk milliyetçileri bu ideolojik empoze projesini de yerle bir etti. Örneğin Alevilerin sadece CHP’ye oy verme mecburiyeti varmış gibi bir politikanın güdülmesi maalesef Alevileri de bir kalıba sokma projesiydi.
Sol siyaset; komünizm, sosyalizm gibi ideolojik düşünceleri Alevilerin üstünde Demokles'in kılıcıymış gibi sürekli salladı ve mahalle baskısıyla bugünlere getirdi. Ama son yıllarda yaşanan ve özellikle CHP’de görülen iki yüzlü siyaset Alevilerin kabuğunu kırmasını sağladı. İşte tam da bu süreçte temiz Türkler Anadolu coğrafyasında her kesimin sesi olma iddiasını bir kez daha ortaya koydu. Asırlardır yalnız olan temiz Türkler artık yalnız kalmayacak ve Türk yurdunda Türk devletinde,Türk coğrafyasında söz sahibi olmaya devam edecek.
Eskiden sol siyaset parçalara bölünürken aslında toplumda ne kadar karşılık bulduğunu da test etmişti. Ama Türk toplumu o dönemde verdiği şansı bir daha asla vermedi. Türk toplumu bugün Anadolu’da ezilenlerin sesi olarak sol siyaseti değil artık Türk milliyetçilerini görüyor. Bu da temiz Türklere büyük bir sorumluluk duygusu yüklüyor. Ama temiz Türklerin geçmişteki siyasetçilerden bir farkı var; amasız ve çıkarsız bir biçimde Türk yurdunu ve Türklerin hakkını savunmak.
Değerli yazı için teşekkürler.