Merhaba sevgili dostlar;
Ülkede herkes geçinme derdiyle uğraşadursun kimileri rahatlıktan ne yapacağını şaşırmış durumda.
Siyasi partilerin nedense dönemsel olarak aldatıldığı bir kısır döngü var ve bu kısır döngü son 5-6 yılda adeta baş döndürücü bir seviyeye geldi.
Özellikle ideolojik olarak aidiyet dönemi bitti gibi, bunun yerine çıkar neredeyse ideolojimiz odur dönemi başladı.
Öyle ki zamanında gerektiğinde kan dökülen ve ölümüne savunulan ideolojiler şimdi bir koltuğa devredilebiliyor.
“Söz konusu menfaatse gerisi teferruat” kampanyasına hoşgeldiniz.
Ankara’daki seçimler benim de şahit olduğum ihanetlere ev sahipliği yaptı. Örneğin; İYİ Parti seçimlere "hür ve müstakil" girme kararı aldıktan sonra Ankara’da çoğu ilçede aslında daha önceden planlanan bir oyun sahnelendi…
Biz Türk milliyetçileri bunu iliklerimize kadar hissettik ve halihazırda bu ihanet devam etmekte. Konu menfaat ve koltuk olduğunda MHP'li başkanlar CHP'den aday olabiliyor. Madem halkta partiler üstü bir karşığılın var o zaman seçimlere bağımsız gir sayın başkan! Neden milliyetçi seçmeni yıllardır karşı durduğu ideolojiye oy vermeye zorluyorsun?
Dün dündür bugün bugündür!
Ankara’nın çoğu ilçesinde İYİ Parti'nin ilçe binaları ve ilçe başkanları meğer “Mansur Yavaş nereye biz oraya” partisinin ilçe başkanıymış!
İYİ Parti bunu “bizim tarlamıza ayrı kota ekmişler” diyerek yorumluyor ve aslında haksız da değiller.
İYİ Parti'nin Kurucu Ankara İl Başkanı'ndan tutun yine kurucu ilçe başkanlarına kadar herkes bu ihanet çemberinden gayet memnun.
Normalde hayatları boyunca CHP’ye sallayan bu kişiler şu an geçmişe göre daha da “siyasal bölücülere yanaşmış” bir CHP'nin kazanması için müthiş bir çaba içindeler. Bu da aslında o başkanların nasıl da çaresiz olduklarının bir göstergesi ve aslında seçim kaybedilirse hayatları boyunca kimsenin onları adam yerine koymayacaklarını da bildiklerinin adeta bir resmidir. Ama yine de herşeye rağmen çok şükür çizgisini hiç bozmayan temiz Türkler var, birileri ne vadederse etsin bu vatandan vazgeçmeyecekler.
Emin olunuz ki o şahıslar başka dünya ya göçüp gittiklerinde bıraktıkları tek eser yaşarken yaptıkları salvolar olacak ama temiz Türkler gelecek nesillere Atatürk’ün de hayali olan ve gençlere emanet ettiği bağımsız bir Türkiye bırakacak.