Sevgili okurlarım, bugünkü yazımda kavramları tartışacağız. Çünkü biliyorsunuz küçük beyinler kişileri, orta beyinler olayları büyük beyinlerse kavramları tartışır.
AKP yıllardır iktidarda kalıp devleti yönetebildiğine göre demek ki büyük beyin olmalı. O halde AKP’ye oy verenlerin de muhakkak “bir bildiği” olmalı.
Öncelikle sizin için devletin ne anlama geldiğini sormak istiyorum. Sahiden siz iktidara gelmeden evvel devleti yönetilmesi gereken başıboş bir aygıt mı yoksa ele geçirilmesi gereken bir bina mı? Ya da adaletle hükmetmesi gereken milletin vicdanı olarak mı gördünüz?
Nasıl bir devlet tasviriniz vardı da 20 senede ülkeyi bu hale getirdiniz? Siz aynı zamanda bir örnek teşkil ediyorsunuz. Sizi gören gençlerin de devleti sizin gibi yönetmesini ister misiniz?
Din sizin için ne anlama geliyor? İnsanın manevi dünyasını huzura erdirip onun inanma ihtiyacını karşılayan bir kavram mı yoksa Allah rızasını kazanmak ve cennette makam kazanabilmek için işlenen günahla sevaplar bütünü mü? Ya da toplumları daha rahat yönetebilmek için insanlar tarafından uydurulmuş araç mı?
Siz hangisisiniz? Sizin iktidarınız hangisine daha çok benziyor? Nasıl bir din anlayışınız vardı da memleketin din algısını bu hale getirdiniz?
Adalet sizin için ne anlama geliyor? Bütün insanları yargı karşısında eşit görmek mi? Kazancı da kaybı da eşit şekilde dağıtmak mı? Ya da kendinden olanlara farklı kendinden olmayanlara farklı muamele göstermek mi?
Sizin sağladığınız adalet hangisine daha çok benziyor? Genç kuşağın sizin adaletinizi örnek almasını ister misiniz? Sizin sağladığınız adaletle başka bir hükümetin sizi yargılamasını ister misiniz?
Ahlak sizin için ne anlama geliyor? Gerçi siz bu konuda millete çok şey öğrettiniz ama kendi anladığınız anlamda mı yoksa başka anlamda mı öğrettiniz? Ahlak size göre dinden ayrılmayan bir kavram mı? O halde din algınızda problem oluşursa ahlakınızda da problem oluşmuyor mu? Yani ahlakı dine göre ayarlamanız bir problem teşkil etmiyor mu?
Sizin sayenizde insanlar din ile ahlak kavramlarını birbirinden ayırdı. Dindar olanın ahlaklı olmadığını da gördüler ahlaklı olanın bir dine ihtiyacı olmadığını da gördüler.
Devlet, Adalet, din, ahlak gibi pek çok kavramı AKP üzerinden sorgulayabiliriz. Asıl problem şu ki AKP’nin mutlaka bir kavram haritasına ihtiyacı var. Gerçi bu saatten sonra kavram haritası olsa dahi bir anlamı yok ama yine de önemli.
Daha da önemlisi bu kavramların zihni tezahürleri de oldukça önemli. Demek ki şunu çok net söyleyebiliriz: AKP'lilerin zihniyet problemi bulunuyor. İktidarın zihniyeti zaten başka ama AKP'ye oy verenlerin zihniyetinden bahsediyorum.
Evet, iktidar değişecek ama asıl önemlisi AKP’nin halktaki zihniyet etkisi nasıl değişecek? İşte önemli olan budur. İktidar değiştikten sonra AKP’ye vaktiyle oy vermiş olan halkın devlet, adalet, din ve ahlak gibi kavramlara bakışı böyle devam edecek mi?
O halde burada yeni iktidara da önemli bir görev düşüyor:Kavramları ve zihniyeti tekrar ele alıp dönüştürmeye çalışmak.
Sevgili AKP'liler, size birkaç samimi sordum ama bu sorulara şu anda pek de samimi cevaplar verebileceğinizi zannetmiyorum.
Şunu asla unutmayınız ki iktidarınız geçtikten sonra kendi bozduğunuz kavramların içinde yaşamak zorunda kalacaksınız. İşte o zaman bu samimi sorularıma çok daha net cevap verebilirsiniz.
Değerli Hocam, seçmen de sınıf sınıf, ailesinin partisi olduğu için oy verenle, hükümet programını okuyarak oy veren, muhtemelen 4 kişi, aynı motivasyonla oy vermiyor. Alternatifsizlik, HDP korkusu, koalisyon travması, evde baba, askerde komutan, okulda müdür, siyasette de lidere itaatle ekmeğe ulaşılabileceğinin derin bilinci gibi pek çok faktör var. Siz de bunların farkındasınız gayet. Ak Partili seçmen Ak Partiliyle konuşurken ve muhalifle konuşurken aynı şeyleri söylemiyor, iki Ak Partili bir araya geldiğinde sövüyorlar partilerine, o duygusal ayrışmayı sağlayabilecek bir alternatif ortaya koyamayanların sigaya çekilmesi gerekir diye düşünüyorum. Hürmetlerimle.