AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 28 Mayıs seçimlerini kazandı. Bu yazıyı çok uzatmayacağım.
Muhalifler olarak durum muhakemesi yapmamız lazım ve rahmetli Dündar Taşer'in ifade ettiği gibi durum muhakemesine düşmandan başlamayacağız.
Muhalif partilerin başındaki, karar alıcı mekanizmalarındaki isimlerin genel başkanlardan gençlik kollarına kadar hepsinin görevi bırakması lazım. Mesele kimin iyi niyetli olduğu, seçimin ne kadar adaletsiz bir ortamda geçtiği değil, söz konusu isimler girdikleri seçimleri kazanamadılar, başarı nasıl ödüllendiriliyorsa başarısızlık da cezalandırılmalı.
Başta CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener sorumluluk üstlenip istifa etmeli. Büyük iddialarla AKP'den oy alacağını iddia ederek parti kurup seçime CHP listelerinden girenler de Türk siyasetinden silinmeli. Bunun başka bir yolu yok.
Karşınızdaki gücün ne kadar kötü ne kadar organize olduğu da önemli değil, rahmetli Süleyman Seba'nın dediği gibi gerekirse hakemi de yeneceksiniz. Aday belirleme sürecinden vekil listelerine kadar her konuda beceriksizce hareket etmiş bir muhalefetin aynı kadrolarla devam etmesi düşünülemez.
Şimdi partili olmayan muhalif gençler için iktidarla olan mücadeleye bir de muhalefetle olan mücadele eklendi. İkisinden birini ertelemeyeceğiz ancak muhalefetin karar alıcı mekanizmalarıyla kavgayı önceleyeceğiz.
Seçim sonuçlarından ötürü umutsuzluğa kapılan dostlar; azınlık değiliz, seçimi kaybettiğinde hayatında bir şey değişmeyecek olanlara değil birbirimize güvenecek ve var oldukça mücadele etmeye devam edeceğiz.
Hiç kimse yoksa TamgaTürk var.