Tarih: 25 Haziran 2009, saat 14:26
Yer: Ronald Reagan UCLA Tıp Merkezi
Los Angeles şehri Sağlık Servisi Departmanı’ndan alınan ölüm belgesi usulca doldurulmaya devam ediliyordu. Adı Michael Joseph Jackson’dı, 1958 doğumlu 50 yaşında bir adamdı. Çok zayıf ve beyaz görüntüsüne rağmen ırkına siyahi yazılmıştı. Yani yıllardır uzaklaşmaya çalıştığı kimliği yine son anında onu yakalamıştı. Otopsi yapılıp yapılmayacağına ilişkin olan bölüm herkesin en çok merak ettiği kısımdı. Evet, otopsi yapılacaktı çünkü ölümü şaibeliydi.
Michael Jackson, dünyada neredeyse devrim niteliğinde çalışmalar yapmış oldukça başarılı bir müzisyendi. Her şarkısıyla, yaşamıyla ve söylemleriyle gündem olmayı başardı. Son günlerinde kendisine bir hedef belirlemişti. Bir dönemdir sessiz kalmış artık küllerinden doğacak fırsatı yakalamıştı. Mart 2009’da kendisini izleyen coşkulu kalabalığa "Son perdesini" sunacağını söylediği bir dizi konserden bahsetti. Londra’dan başlayarak Avrupa, Asya ve Amerika’da 50 adet konser vermeyi planlıyordu. Muhtemelen jübilesini bunlarla yapacaktı. Temmuz ayında başlaması planlanan konser dizisi bir sonraki senenin mart ayında tamamlanacaktı. Ardı ardına provalar yapılıyordu. Haziran ayının 24’ünde yapılan son prova kayıt altına alındı. Jackson çok yorgundu artık evine gidip dinlenmek istiyordu. Son günlerde spora ve beslenmeye dikkat etmesine karşın uykusuzluk sebebiyle epey huzursuzdu. Bu yüzden özel doktoru Conrad Murray’den yardım istedi. Doktor her ne kadar dirense de onun ısrarlarına dayanamadı. İddiasına göre Jackson’a yalnızca bir tane uyku hapı verdi ve dinlenmek üzere odasına gönderdi. Halbuki iddiasının tersine Jackson uyuyamadıkça ilaç vermeyi sürdürmüştü. En sonunda da hastanelerde kullanılan bir başka ilacı enjekte etti. Neyse ki Jackson uykuya dalmıştı. Ama solunumu epey zayıfladığı için doktor adamı oksijen tüpüne bağladı.
Saat 12:21 olmuş ama Jackson hâlen uyanamamıştı. Doktor telaşlandı ve yanındakilere 911’i arattırdı. Bu esnada da boş durmamak için bir türlü uyanmayan ve nefes almadığını fark ettiği adama kalp masajı yapmaya başladı. Neyse ki sağlık ekipleri hızla olay yerine intikal etmişlerdi. Göz kapaklarını açtığı şarkıcının çoktan öldüğünü anladılar. Ancak doktor kesinlikle müdahale edilmesini, henüz Jackson’ın ölmediğini söyleyip durdu. Orada bulunan ilkyardım personelleri gözbebeklerinin büyüdüğünü, nefes almadığını ve kalbin durduğunu belirtse de kimseyi ikna edemediler. Adama hızla adrenalin yapıldı, yetmedi atropin de ilave edildi. Olay yerinden alındı hastaneye getirildi. Sağlık ekiplerini karşılayan doktor farklı bir isimle kaydettirip müdahalelere başladı. Damar yolu açıldı, türlü muayeneler yapıldı hatta aort damarına balon pompa bile yerleştirildi ama nafile. Jackson çoktan ölmüştü. Dr. Murray muhtemelen Jackson’ın ölüm esnasında boğazından gelen hırıltıları solunum destek ünitesi sesi sebebiyle duymamıştı. Ölüm raporu düzenlemesi tamamlanıp imza atıldığında saat 14.26 idi.
Olay yeri inceleme için gelen polis ekipleri yere atılmış eldivenler, dağılmış yatak ve karmakarışık bir odayla karşılaştılar. Son müdahaleler de burada yapıldığı için hangi malzemenin Dr. Murray’e ya da sağlık çalışanlarına ait olduğunu kestirmek güçtü. Darmadağın olay yerine bir de ilaç kutularının üzerinde yazan çok sayıda farklı isim eklenince her şey iyice karıştı. Çünkü Jackson ilaçların hepsini kendi adına almıyordu. Olay yeri incelemeye dair en acı detay ise bu kadar ünlü birinin ölümü sonrası gayet titiz çalışacağı düşünülen ekibin pek de dikkatli davranmaması oldu. Yerde duran ilacın fotoğrafını çekmek için alıp masanın üzerine koyan personeller vardı. Bu durum fotoğraflanan olay yeri görselleri ile olay yerinin birbirini tutmamasıyla ortaya çıkmıştı. Dava sürecinde de uzun tartışmalara konu olan bu ve benzeri olaylar sebebiyle soruşturma da giderek sıkılaşmıştı.
Ölümünden bir gün sonra Jackson’ın cenazesi morgdan alındı ve otopsi masasının üzerine konuldu. Aşırı halde zayıftı ve kolları yara bere içindeydi. Çünkü Jackson evine neredeyse bir hastane kurmuştu. Cenaze ön muayene bitip notlar alındıktan sonra artık incelemeye hazırdı. Acı gerçek ise göğüs kafesi açıldığında ortaya çıkmıştı. Çünkü şarkıcının akciğerleri vücuduna nispeten neredeyse üç kat daha ağırdı. Bu durum onun ölmeden önce saatlerce can çekiştiğini gösteriyordu. Diğer iç organlarında ise herhangi bir sorun görünmüyordu. Mesele toksikoloji analizlerinde ortaya çıkacaktı. Çünkü bariz bir vurulma, ası ile ölüm ya da düşme gibi olaylar olmadığı için zehirlenme belirtilerinin incelenmesi gerekiyordu. Vücudunun her yeri yara bere içinde olan adamdan çok sayıda örnek alındı. Vücut sıvıları ve organlardan çeşitli parçalar.
Otopsi sonucunun verilebilmesi için toksikoloji sonuçlarının da çıkması gerekiyordu. Ama medya baskısı o denli büyüktü ki herkes olayın kaza mı intihar mı yoksa cinayet mi olduğunu öğrenmek istiyordu. O dönemde otopsi sürecinin tamamlanması için en az altı yedi hafta daha gerekiyordu. Ağustos 2009’da açıklanan 51 sayfalık otopsi raporu ortalığın karışmasına yetmişti. Michael Jackson’ın ölüm nedeninin yüksek miktarda propofol ve lorazepamdan olduğuna karar verildi. Propofol, anestezik etkisi bulunan ve solunum desteği verilen hastalarda kullanılan bir ilaçtır. Lorazepam ise uyku sorunu için verilmiş olan bir başka ilaç. Jackson’ın zaten kullandığı uyku ilacı ile kombine bir halde alındığı için ünlü şarkıcının ölmesine sebep olmuştu. Yani Dr. Murray yanlış dozda ilaçlar vererek hastasını ölüme sürüklemişti. İşte Jackson uğruna yaralarla dolu bir beden bıraktığı dünyadan geçip gidiyordu. Burun estetikleri, ten rengini beyazlatması için kullandığı şişelerce kimyasallar, kulak arkasındaki yüz gerdirme izleri ve sebebi anlaşılamayan birkaç beden yarası. Sayısız dövme, boyalarla çizilmiş gözleri ve kaşları, pembeye boyanmış dudakları. Gerçi Jackson’ın hakkını yemeyelim. Onun beyaz olma sevdası yalnızca toplumsal bir sınıf atlama olayı değil aslında zorunluluktan da ileri geliyordu. Çünkü Michael Jackson vitiligo hastasıydı ve teninde çok sayıda beyaz lekeler vardı. Bunları gidermek için kullandığı ilaç sonrası adeta bağımlı olmuş ve kendisine her türlü ilacı yazan plastik cerrahi uzmanı doktoru da arkadaş edinmişti.
İşin en kötü tarafını da belirtmeden geçmeyelim. Michael Jackson’ın nefes almadığı anlaşıldığında hâlen yaşıyordu. Müdahaleye gelen sağlık çalışanları ona henüz yatağında iken kalp masajı yapmaya başlamışlardı. Birçok insan bilir ki kardiyopulmoner resüsitasyon mutlaka sert zeminde yapılmalıdır. Ancak bilinçsizlikten midir yoksa o anın heyecanıyla mıdır bilinmez küçük bir ihtimal de olsa kurtulabilecek bir adam göz göre göre ölüme sürüklenmişti. Elbette bu ölümün bir sorumlusu olmalıydı. Çok sayıda ilacı kombine halde vererek Michael Jackson’ı ölüme sürükleyen Dr. Conrad Murray suçlu bulundu, meslekten ihraç edildi ve 4 yıla mahkûm edildi. 2 yıl yattıktan sonra dışarı çıktı. Tabii olay büyük olunca Murray’in geçmişte işlediği birtakım suçlar da ortaya saçılıverdi. Birkaç defa meslekten atılan doktor hapishaneden çıktıktan sonra yeniden doktorluğa başladı. Ama yine hatalar yaptı ve yine meslekten ihraç edildi. Murray 2018 yılında bir anı kitabı yayınladı. Mayıs 2023’te kendisine ait yeni bir klinik açtı ve mesleğini sürdürmeye devam ediyor.
Michael Jackson’ın cenaze töreni otopsi işlemlerinin tamamlanmasından 10 gün sonra yapıldı. Çok sayıda sanatçı şarkılar söyledi, kısa filmler gösterildi. Kırmızı çiçeklerle bezeli tabut halka teşhir edildikten sonra alındı. Normalde sanatçının 51. doğum gününde defnedilmesi planlanıyordu. Lakin ani ve şüpheli ölümü sebebiyle cenaze bir müddet bekletilmesine karşın toplumun tepkisi de göz önüne alınarak 2009 yılının eylül ayında defnedildi. Davetli sayısının neredeyse bir buçuk katı kadar basın mensubu da cenazeyi takip etmişti. Kardeşlerinin taşıdığı altın tabut mozolenin altına indirilirken dava süreci henüz bitmemişti. Ünlü şarkıcı için Glendale’da anıt mezar yaptırıldı.
Michael Jackson’ın adı çok sayıda skandala karıştı. 2000’li yılların başında çocukları zorla alıkoyma, tehdit etme ve zorla içki içirmeden tutun da tacize varıncaya kadar birçok suçlamaya maruz kaldı. Fakat film 2005 yılının ocak ayında koptu. 13 yaşında bir çocuğu taciz ettiği iddiasıyla mahkemeye verilen Jackson halk nezdinde epey eleştirildi. Hatta korku filmlerini eleştirmek için çekilmiş komedi filmlerinden Scary Movie’de dünyanın başına gelen felaket sonrası çocukları yanına toplayan Michael Jackson sahnesi epey meşhurdur. Davada bahsi geçen çocuk kanser hastasıydı. Mahkeme yolu bir kez açılmaya görsün dört çocuk daha ortaya çıkıp bizi o istismar etti deyiverdi. Dört ay boyunca jüri kuyumcu titizliği ile davayı ele aldı. Çünkü Jackson daha önce 1993 yılında da istismar suçuyla karşı karşıya kalmıştı. Neyse ki Jackson kendisine açılan bu davadan 2005 yılının haziran ayında beraat etti. İşin garip tarafı, istismar edildiği iddia edilen Gavin Arzivo 2013 yılında evlenirken The Way You Make Me Feel şarkısı çalmış herkes şok geçirmişti. Mahkeme ünlü şarkıcıya dava açan kişilerin bir kısmının eski çalışanları, bir kısmının da akçeli işlerle uğraşan kişiler olması sebebiyle bunun bir iftira olduğuna kanaat getirdi. 2017 yılında mağdur olduğunu iddia edenlerden biri yine dava açmaya çalışsa da bir sonuç alamadı. 2019 yılında çocuk istismarı üzerine Michael Jackson’ın konu edildiği belgesel yayınlanınca ortalık karıştı.
Yazı dizimiz Türkiye’yi karıştıran ve otopsi şartlarını değiştiren en önemli olaylardan biri olan Münevver Karabulut cinayeti ile devam edecek.