Çocuğunuzu alıp parka götürdüğünüzde bankta oturan ve etrafı seyreden birini gördünüz. Kimseye zararı dokunmuyor gibiydi. Fakat kaydıraktan kayan çocukların bacaklarına baktığını anlayınca çocuğunuzu kaptığınız gibi eve döndünüz. Evet, siz onu korudunuz ama diğer çocukları ne yazık ki ateşe attınız. O adam belki de bir pedofili hastasıydı, yani çocuklara ilgi duyuyordu. İşte bu denli yakınınızda ve ciddi bir tehlike olarak barınan insanlar her yerdeler. Pedofili, sübyancılık olarak da bilinen ve çocuklara cinsel çekim duyulan bir hastalıktır. Ancak bunu çocuklara yönelik cinsel istismarla karıştırmamak gerekir. Çünkü pedofili eyleme geçmediği sürece istismar olarak nitelendirilemez. Bununla birlikte, çocuklarla cinsel deneyim yaşayıp bundan hoşlanan birinin tek çocukla sınırlı kalmayacağı açıktır. Zira yapılan araştırmalarda bilinen ve başarılı olmuş bir tedavi henüz yok. Bu nedenle gördüğünüz bir pedofilin düzeleceğini düşünmemeli ve hemen polise bildirmelisiniz. Bu aşamada bir detayı belirtmekte fayda var. Çocuklarla yakın temasta bulunan herkes pedofil olmayabilir. Sırf bu sebeple çok sayıda insan meydan dayağı yemiş ya da linçe uğramıştır. Suçsuz olduğu anlaşıldığında ise hastanelik olmuş veya ölmüşlerdir.
Pedofili diğer tüm parafililer gibi başka hastalıklarla beraber seyredebilir. Pedofiller mazoşist, sadist, BDSM meraklısı, koprofil (dışkı yeme), nekrofil (ölü seviciliği) olabilir. Hatta geçtiğimiz yazılarda konu edindiğimiz çocuk istismarcısı seri katil Albert Fish bunlardan biriydi. Kendi dışkısını yiyen, çocuklara tecavüz eden, öldüren ve parçalayan, etlerinden yemekler pişiren bu seri katilin benzerleri de mevcut. Cinsel istismara maruz kalan çocuklar ise psikolojik açıdan önemli kırılmalar yaşarlar. Polonyalı kadın politikacı Magdalena Filiks’in oğlu cinsel istismara uğradı. Ancak kadın milletvekili muhalefetten olunca iktidara yakın olan medyada çocuğun raporuna dair bazı detaylar açıklanıverdi. Çocuk girdiği depresyondan çıkamayarak henüz 15 yaşındayken intihar etti. Bu tür acı olayların önüne geçmenin en iyi yolu etrafınızdaki insanları iyi gözlemlemektir. Pedofiller çoğunlukla çocukların yoğun olduğu yerlerde bulunurlar. Parklarda, bahçelerde oturur ya da okul yakınlarından ev tutarlar. Yahut çocuklarla yakın olmak için öğretmenlik yapan, bakımevi görevlisi olanlar bile vardır. Bu durum geçtiğimiz yazıda konu edindiğimiz Sublimasyon’a bir örnektir. Tıpkı etrafı ateşe vermekten cinsel haz duyan piromanların itfaiyeci olması gibi.
Dünyanın kimi yerlerinde pedofillerin kimlikleri yerel halk tarafından bilinir. Özellikle ABD ve İngiltere’de satın alacağınız bir evin yakınlarında pedofil birinin oturup oturmadığını hemen öğrenebilirsiniz. Elbette bu durum sizin açınızdan epey olumlu. Ancak tersinden bakarsanız bu insanların ömür boyu etiketlendiğini görebilirsiniz. Gerçek bir suçlu için de suçsuz olduğu halde delillerin kendisini göstermesi sebebiyle hüküm giyenlerin de bu durumdan olumsuz etkilendiği muhakkak. Hatta bazı pedofiller ya da pedofil olduğu iddia edilen masum insanlar sırf bu sebeple intihar ettiler. Beş ayrı cinsel taciz vakasından yargılanan 57 yaşındaki Edward Leclair duruşmanın görüleceği mahkeme salonuna gelinceye kadar elindeki şişesini bir an olsun bırakmadı. Belirli aralıklarla içtiği bulanık sıvının sodyum nitrit olduğu anlaşıldığında Leclair hastanede son nefesini veriyordu.
Biri size gelip pedofilinin normal karşılanması gerektiğini savunan insanlar vardır dese en iyi ihtimal güler geçersiniz. Lakin, evet. Çeşitli ülkelerde çocuk istismarı olarak kabul edilen pedofilinin normalleştirilmeye çalışıldığına şahit olabilirsiniz. Hatta pedofilinin bir hastalık olmadığını ve diğer seksüel yönelimler gibi görülmesi gerektiğini düşünenlere rastlayabilirsiniz. Bu tartışmalar özellikle İsviçre’de yoğunlaşıyor. Çok sayıda aktivist, pedofilinin de normal olduğunu bildiren pankartlar açıp basını davet ederek açıklamalar yaptı. ABD’nin Minnesota eyaletinden transseksüel bir eyalet temsilcisi pedofilinin bir cinsel yönelim olduğunu ve diğer cinsel yönelimler gibi hakaretle muamele edilmemesinin kanunlara girmesi gerektiğini savundu. Ancak bu teklif bir başka eyalet temsilcisinin devreye girmesiyle geri çevrildi. Minnesota temsilcilerinin epey tepkisini çeken teklifin benzerleri dünyanın çeşitli yerlerinde sunuluyor.
Ülkemizde pedofili son zamanlarda ciddi ölçüde yayılmış vaziyette. 2020 yılında yapılan bir araştırmada ülkemiz çocuk istismarı konusunda 16. sıraya yükseldi. Her ne kadar bizde öyle görülmese de çocuk gelin meselesi aslında bir pedofilidir. Henüz yeni ergenliğe girmiş çok sayıda çocuk dini nikah ile evlendirilip ardından 18 yaşına gelince resmi nikah kıyılıyor. Bu süreçte doğan çocukların kimden ya da ne zaman doğduğu kimseyi ilgilendirmiyor. Son otuz yıla kadar kemik yaşı tayini ile yaşı büyütülüp evlendirilen çocuklar bulunuyordu. Doktor unvanı taşıyan ama mesleki hasletlerden uzak insanlar ile hukukçu görünümlü adalet simsarları aldıkları rüşvetlerle bir sürü insanın hayatını mahvettiler. Çocuk gelin meselesi toplumsal gelişimle birlikte giderek kısıtlandı. Ancak çocuk istismarı tersine artıyor. Pedofillerin caydırıcı cezalar almaması, alınan cezaların da çabucak bitmesi sebebiyle suçluların gözü korkmuyor. Bir dönem koğuş değişiklikleri ile çok sayıda pedofilin öldürüldüğü haberleri manşetlere çıkınca durum daha da karmaşıklaştı. Son birkaç yıl içinde Covid-19 sebebiyle salınan suçlular, dark web platformlarının büyümesi, 13-18 yaş grubu çocukların seksüel açıdan olgun gösterilmeye çalışılması, göz önünde olan ve toplumsal iş yapan insanların küçük yaşlardaki ilişkilerini normal gibi paylaşması sebebiyle çocuk istismarı yayılmış durumda.
Pedofili ile ilgili rapor edilmiş en yüksek vaka sayısı Avustralya’da kayıtlara geçti. 15 yıl boyunca muhtelif çocuk esirgeme kurumlarında çalışan, son zamanlarda hakkında istismar iddiaları artan adam takip edilmeye başlandı. Aslında onu polisin alanına çeken şey dark web üzerinden çocuk istismarı videolarını yüklemesi ve takip etmesi oldu. Gold Coast isimli çocuk bakımevinde görevli adam kıskıvrak yakalandığında tüm suçlarını teker teker itiraf etmeye başladı. 1623 çocuğu istismar ettiğini söyleyen şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi. Avustralya çocuk istismarı konusunda epey şerbetlidir. Hatta polis teşkilatı kendilerine yeni bir en çok arananlar listesi yapmıştır. Bu listenin başında hiç umulmayan biri, her hafta sonu düzenli olarak kiliseye giden bir öğretmen vardı. Polis ekipleri uzun zamandır takip ettiği İngiliz öğretmen Richard William Huckle’ı yakaladığında dizüstü bilgisayarında yirmi bini aşkın görüntüye ulaştı. Adam polis tarafından ele geçirilene kadar 71 çocuğu istismar etmişti. 2016 yılında hapse giren suçlu 2019 yılının Ekim ayında saldırıya uğradı. Dövüldü, boğuldu, bağlandı, bıçaklandı ve cinsel saldırıya uğradı. Burnundan giren ve kemiği kırıp beynine saplanan ölümcül bıçak darbesi sonucu hayatını kaybetti. Bunu yapan kişi cinsel istismar ve şiddet suçlusu Paul Fitzgerald’tı. Öldürdüğü adamın yanında oturan katil kan gölünün içinde kurbanını yemek istediğini de itiraflarına ekledi.
Az önce bahsi geçen dark web, çocuk istismarının, pedofili ve tecavüzlerin çok sayıda görüntüsünü ya da videosunu barındıran büyük bir ağdır. Genellikle uyuşturucu madde kontrolü için kullanılan dark web üzerinde polislerin çok sayıda çalışması bulunuyor. Geçtiğimiz yıllarda bu platform içindeki en büyük çocuk istismarı ağı çökertildi. Norveç’in önemli gazetelerinden birinde çalışan Einar Otto Stangvik, dark web içeriklerine göz atan ve suçları bildirmeyi kendisine görev edinmiş bir gazeteciydi. Child Play ismindeki siteye girdiğinde adeta şok geçirmişti. Çünkü öyle içerikler vardı ki midenin kabul edeceği gibi değildi. Biraz daha araştırma yaptıktan sonra videoları yükleyen sunucuların ve yöneticilerin adreslerine ulaşmayı başardı. İki kişilerdi, onlara buluşma teklif etti. Mekâna geldiklerinde direkt onların birer pedofil olduğunu söyledi. Ancak adamlar çok rahattı. "İstediğin yere şikâyet edebilirsin" dediler. Çünkü her ikisi de polisti ve bu sitenin peşine düşmüşlerdi. Mücadele biçimleri değişikti. Video yükleyerek suçluları yakalıyorlardı. Gazetecinin olaya el koymasıyla dava sonuçlandı ve siteyi açan biri Amerikalı biri de Kanadalı iki adam tutuklandı. Polislerin suçla mücadele biçimi hep eleştirildi. Çoğu insan dark web’in normal ağdan daha büyük olduğunu söylese de bu doğru değil. Çünkü kullanıcı sayısı normal ağa göre oldukça az. IP adreslerine ulaşmak imkansıza yakın. Dark Web ve bu platform içerisinde yaşananlara dair bir yazıyı Ekim ayında Bağlantıların Karanlık Yüzü: Dark Web ismiyle kaleme alacağız.
Pedofili toplum nezdinde hoş karşılanmadığı için kültürel yapımlara konu edinilmez. Yalnızca ofansif mizahın yoğun olduğu bazı komedilerde, stand-up gösterilerinde, çizgi filmlerde ya da korku yapımlarında yer bulur. Bu yapımlara birkaç örnek vermekte fayda var. Seth Macfarlane’ın yarattığı Family Guy isimli çizgi dizide yaşlı Herbert karakteri bir pedofildir. Ünlü stand-up sanatçısı Ricky Gervais pedofili üzerine espri yapmanın insanları pedofili yapmayacağını ve normal olduğunu belirtir, gösterilerinde bunu konu edinir. Bir diğer önemli komedyen George Carlin ise birkaç kez pedofili esprisi yapmış ancak her şaka sonrası alkışın dozunu test eden adam şakalarını bıçak gibi kesmişti. Komedi türü haricinde dram, korku film endüstrilerinde pedofili ögelerine rastlanabilir. Geçtiğimiz yazılarda konu edindiğimiz a Serbian Film (Srpski Film) ve Madd Mikkelsen’in oynadığı The Hunt bu temaları barındırır. Artık kült olarak bilinen Oldboi (ABD’de; Oldboy-İhtiyar Delikanlı) da ana teması ensest olmasına karşın pedofiliyi barındırması açısında önemli görülür.
Ofansif mizahın adını anmışken birkaç detaya değinmeden geçmeyelim. İnsanların hayatlarında çeşitli travmalar ya da yaşamış oldukları olumsuz olaylar bulunabilir. Ofansif Mizah din, ırk, kültür, spor, ahlak normları, cinsiyet ya da ölüm gibi konularda sert eleştirilere başvuran bir kara mizah türüdür. Cinsiyetçi espriler yapılır, ırk özellikleriyle alay edilir ya da terörizm konularına eleştirel çizgide yaklaşılır. Örneğin ABD’de yaşanan 11 Eylül Saldırıları hâlen ofansif mizahın en çok konu edildiği olaylardan biridir. Amerikalıların ciddi anlamda travma yaşadıkları bu terör saldırısı kimi çevrelerce ciddi komedi unsuru olarak kabul edilir. Hatta pek bilinmez ama ülkemizde Reyting Hamdi isimli programda George Bush, Saddam Hüseyin ve Usame bin Ladin’in parodileri de ofansif mizahın bir ürünü sayılabilir. Az önce adı geçen 11 Eylül Olaylarına Kasım ayında bir yazıyla değineceğiz.
Yetmişli yıllarda çekilen ve Türkiye’de Tatlı Hayat ismiyle adapte edilmiş olan The Jeffersons dizisi tam olarak bunu yapar. George Jefferson beyaz bir ABD’li ile evlenmiş siyahi komşusunu sürekli eleştirir ve onlara "Zebra Ailesi" der. Dizi tamamen ırkçı ve cinsiyetçi esprilerle doludur. Fakat ABD’de zamanla ırkçılığın bir insanlık suçu olarak görülmesi ve siyahi vatandaşların özgürlük arayışları diziye tepkiyi arttırdı. Bu nedenle sonraki sezonlarda George komşusunun şişmanlığı üzerine espri yapmaya başladı. Fakat dizi gazetede yayınlanan küçücük bir ilanla aniden yayından kaldırıldı. Tatlı Hayat’ta ise adaptasyon sonrası Türk-Yunan ilişkilerine vurgu yapılmıştır. İhsan Yıldırım komşusu Feraye’nin Yunan Yorgo ile evlenmesini konu edinir. Sürekli onu İzmir’den denize dökeceğini söyler, 1922’de yapılan Dumlupınar Meydan Muharebesi’ne atıf yapar. Hatta azınlıkların haklarını koruma şartını öne süren anlaşmanın ismini onlara takar, "Kophenag Kriteri". Ofansif mizah konusunda insanlar neredeyse ikiye ayrılmış diyebiliriz. Kimileri bu türün bağımlısı olabilirken kimileri nefret eder. Ofansif mizahın daha çok gelişmiş demokratik ülkelerde yer ettiğini de belirtelim.
Bir sonraki yazımız olan Hareket Eden Cesetler’de görüşmek dileğiyle.